Translation of "Woods" in Turkish

Woods burn easily.

Ahşap kolayca yanar.

These woods are haunted.

Bu orman perili.

I love the woods.

Ormanları seviyorum.

They went through the woods.

Onlar ormandan geçti.

He's out of the woods.

- O kritik safhayı atlattı.
- O hayati tehlikeyi atlattı.

She walked in the woods.

O, ormanda yürüdü.

Tom ran through the woods.

Tom ormanda koştu.

They're hiding in the woods.

Ormanda saklanıyorlar.

Wolves wander in the woods.

Kurtlar ormanda dolaşıyorlar.

Tom ran into the woods.

Tom ormana girdi.

Tom walked through the woods.

Tom ormanda yürüdü.

Tom was in the woods.

Tom ormandaydı.

They went into the woods.

Onlar ormana gitti.

Tom went into the woods.

Tom ormana gitti.

Tom lived in the woods.

Tom ormanda yaşadı.

He passed through the woods.

Ormandan geçti.

We were in the woods.

Biz ormandaydık.

Sami looked towards the woods.

Sami ormana doğru baktı.

Birds were singing in the woods.

Kuşlar ormanda şakıyorlardı.

We went astray in the woods.

Biz ormanda yolu şaşırdık.

He went hunting in the woods.

O, ormanda avlanmaya gitti.

She was wandering in the woods.

O, ormanda dolaşıyordu.

He lives alone in the woods.

O, ormanda tek başına yaşar.

Tom is walking through the woods.

Tom ormanda yürüyor.

Tom lived alone in the woods.

Tom ormanda tek başına yaşıyordu.

Tom lives alone in the woods.

Tom ormanda tek başına yaşıyor.

We got lost in the woods.

Ormanda kaybolduk.

Tom ran back into the woods.

Tom koşarak ormana geri geldi.

I got lost in the woods.

Ben ormanda kayboldum.

The thieves hid in the woods.

Hırsızlar ormanda saklandı.

I grew up in the woods.

Ben ormanda büyüdüm.

There are bears in these woods.

Bu ormanlarda ayılar var.

The bird flew into the woods.

Kuş, ormana uçtu.

Tom was hiding in the woods.

Tom ormanda saklanıyordu.

Tom guided us through the woods.

Tom ormanda bize rehberlik etti.

Tom likes hiking in the woods.

Tom ormanda yürüyüşü seviyor.

You're not out of the woods.

- Ormanın dışında değilsin.
- Durumunuz kritik.
- Tehlikeyi atlatmış değilsiniz.

We're out of the woods now.

Biz artık tehlikede değiliz.

Layla died alone in the woods.

Leyla ormanda tek başına öldü.

Tom died alone in the woods.

Tom ormanda yalnız öldü.

Sami's dog disappeared in the woods.

Sami'nin köpeği ormanda kayboldu.

Sami took off into the woods.

Sami ormana gitti.

- He lives in the woods all by himself.
- He lives all alone in the woods.

O ormanda yapayalnız yaşıyor.

- He lives by himself in the woods.
- He lives in the woods all by himself.

Ormanda tek başına yaşıyor.

We cleared a path through the woods.

Biz ormanda bir patika açtık.

The prince was lost in the woods.

Prens ormanda kayboldu.

Does a bear shit in the woods?

Bir ayı ormanda mı dışkılar?

We lost our way in the woods.

Biz ormanda yolumuzu kaybettik.

I walked in the woods by myself.

Tek başıma ormanda yürüdüm.

The air is wonderful in the woods.

Ormanda hava harikadır.

The Boulogne woods has many pretty gardens.

Boulogne ormanlarının birçok güzel bahçeleri vardır.

I hid in the woods all day.

Bütün gün ormanda saklandım.

Tom lives all alone in the woods.

Tom ormanda yapayalnız yaşıyor.

Tom lives by himself in the woods.

Tom ormanda tek başına yaşıyor.

Tom saw Mary heading into the woods.

Tom Mary'nin ormana gittiğini gördü.

Be careful with fire in the woods.

Ormanda ateş ile dikkatli ol.

Keynes participates at the Breton-Woods Conference.

Keynes, Breton Woods Konferansı'na katılıyor.

Tom spent long hours in the woods.

Tom ormanda uzun saatler harcadı.

Tom rode his horse through the woods.

Tom ormanda atına bindi.

The dogs chased Tom through the woods.

Köpekler ormanda Tom'u kovaladı.

Dan discovered Linda's backpack in the woods.

Dan, Linda'nın sırt çantasını ormanda buldu.

He lives by himself in the woods.

Ormanda tek başına yaşıyor.

Yesterday we were biking in the woods.

Dün ormanda bisiklete biniyorduk.

Tom lost his way in the woods.

Tom ormanda yolunu kaybetti.

Strange things have happened in these woods.

Bu ormanda tuhaf şeyler meydana geldi.

She's just a babe in the woods.

O sadece deneyimsiz bir kimse.

Tom's car was found in the woods.

Tom'un arabası ormanda bulundu.

Tom was found dead in the woods.

Tom ormanda ölü bulundu.

Layla abandoned Sami's car in the woods.

Leyla, Sami'nin arabasını ormana terk etti.

The children got lost in the woods.

Çocuklar ormanda kayboldu.

Sami dumped Layla's car in the woods.

Sami, Leyla'nın arabasını ormana attı.

Sami was found abandoned in the woods.

Sami ormanda terk edilmiş olarak bulundu.

Look what I found in the woods.

- Bak ormanda ne buldum.
- Ormanda bulduğum şeye bak.

- He got lost while he was walking in the woods.
- He got lost while walking in the woods.

Ormanda yürürken kayboldu.

- He got lost in the course of walking in the woods.
- He got lost while he was walking in the woods.
- He got lost while walking in the woods.

Ormanda yürürken kayboldu.

We searched the woods for the missing child.

Kayıp çocuk için ormanı aradık.

Why did you get lost in the woods?

Ormanda niçin kayboldun?

The man lost his way in the woods.

Adam ormanda yolunu kaybetti.

She was afraid to pass through the woods.

Ormanı geçmeye korktu.

He was left all alone in the woods.

Ormanda tek başına bırakıldı.

Tom lives in our neck of the woods.

Tom yaşadığımız aynı alanda yaşıyor.

I hear some strange sounds in the woods.

Ormanda bazı garip sesler duydum.

We went on a picnic to the woods.

Ormanda piknik yaptık.

Tom lives in the woods all by himself.

Tom ormanda tek başına yaşar.

In the woods, she met with two strangers.

Ormanda, iki yabancı ile karşılaştı.

I hear a dog barking in the woods.

Ormanda bir köpeğin havladığını duydum.

Dan's body was found handcuffed in the woods.

Dan'in cesedi elleri kelepçeli olarak ormanda bulundu.

We spent a fabulous day in the woods.

Ormanda harika bir gün geçirdik.

Tom spent the night alone in the woods.

Tom geceyi ormanda tek başına geçirdi.

Dan found a dead body in the woods.

Dan ormanda bir ceset buldu.

Tom and Mary are hiding in those woods.

Tom ve Mary o ormanda saklanıyor.

Hunting game is forbidden in these tranquil woods.

Bu sessiz sakin ormanda avlanmak yasaktır.

They went into the woods for a picnic.

Piknik için ormana gittiler.

Tom likes to take walks in the woods.

Tom ormanda yürüyüş yapmayı sever.

There are strange things happening in the woods.

Ormanda olan garip şeyler var.