Translation of "Easily" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Easily" in a sentence and their turkish translations:

- Tom's easily offended.
- Tom is easily offended.

Tom alıngandır.

- She is easily distracted.
- She's easily distracted.

Onun kolayca dikkati dağılır.

- He gets tired easily.
- He tires easily.

O kolayca yorulur.

- They get tired easily.
- They tire easily.

- Kolaylıkla yorulurlar.
- Kolayca yorulurlar.

- Tom gets tired easily.
- Tom tires easily.

Tom kolayca yorulur.

- Children catch colds easily.
- Kids catch colds easily.

Çocuklar kolay grip oluyorlar

- Horses are easily spooked.
- Horses are easily startled.

Atlar kolayca ürkütülür.

- He easily gets angry.
- He gets mad very easily.
- He gets angry very easily.

O çok kolay kızar.

Lead bends easily.

Kurşun kolayca bükülür.

Glass breaks easily.

Cam kolayca kırılır.

Wood burns easily.

Ahşap kolaylıkla yanar.

He scares easily.

O kolayca korkar.

I anger easily.

Ben kolayca sinirlenirim.

She answered easily.

Kolayca cevap verdi.

Woods burn easily.

Ahşap kolayca yanar.

It's easily done.

Bu kolayca yapılır.

She's easily influenced.

O kolayca etkilenir.

I'm easily influenced.

Kolay etkilenirim.

Paper burns easily.

Kağıt kolayca yakar.

Tom easily won.

Tom kolayca kazandı.

I'm easily amused.

Kolayca eğlenirim.

I'm easily bored.

Kolayca sıkılırım.

Tom cries easily.

Tom kolayca ağlar.

I scare easily.

Çabuk korkarım.

I tire easily.

Ben kolayca yorulurum.

Giants fall easily

Devler kolayca düşerler.

I cry easily.

Kolayca ağlıyorum.

- Tom would've won easily.
- Tom would have won easily.

Tom kolayca kazanırdı.

- Tom is not easily satisfied.
- Tom isn't easily satisfied.

Tom kolayca tatmin olmaz.

- Tom scares easy.
- Tom scares easily.
- Tom gets scared easily.

Tom kolayca korkar.

- I fly into a rage easily.
- I get angry easily.

O kolayca birden sinirlenir.

- This house will let easily.
- This house will rent easily.

Bu ev kolayca kiraya verilir.

But he's easily distracted.

Ama dikkati hemen dağılıyor.

Which means go easily

kolayca git manasına gelen

That out quite easily.

anlayabilirsiniz .

Milk easily turns sour.

Süt kolayca ekşir.

The teacher grades easily.

Öğretmen kolayca not verir.

She got off easily.

Paçayı ucuz kurtardı.

I get hysterical easily.

Kolaylıkla isteri olurum.

She did it easily.

O onu kolayca yaptı.

She easily catches cold.

O kolayca soğuk alır.

Success doesn't come easily.

- Başarı kolayca gelmiyor.
- emeksiz yemek olmaz.

Cardboard boxes rip easily.

Karton kutular kolayca yırtılırlar.

Lead is easily bent.

Kurşun kolayca eğilir.

This fabric stains easily.

Bu kumaş kolayca lekelenir.

He climbs trees easily.

O kolayca ağaçlara tırmanır.

I'm not easily impressed.

Kolayca etkilenmem.

I'm not easily offended.

Ben kolayca kırılmam.

Tom is easily controlled.

Tom kolaylıkla kontrol edilir.

Tom is easily distracted.

Tom'un kolayca dikkati dağılır.

Tom is easily influenced.

Tom kolayca etkilenir.

Tom was easily influenced.

Tom kolayca etkilendi.

Paper catches fire easily.

Kağıt kolaylıkla tutuşur.

He catches colds easily.

O kolayca soğuk algınlığına yakalanır.

She catches colds easily.

O, soğuk algınlığına kolayca yakalanır.

I don't cry easily.

Kolay kolay ağlamam.

My skin burns easily.

Derim kolayca yanıyor.

Wood burns very easily.

Ahşap çok kolay yanar.

This is easily solved.

Bu kolayca çözülür.

Tom gets scared easily.

Tom kolayca korkar.

That child's easily distracted.

O çocuğun kolayca dikkati dağılır.

I don't scare easily.

Kolayca korkmam.

It was easily resolved.

Kolayca çözüldü.

My hair curls easily.

Saçım kolayca ondüle yapılır.

The daughter reads easily.

Kız kolayca okur.

This room heats easily.

Bu oda kolayca ısınır.

This cloth tears easily.

Bu kumaş kolay yırtılır.

This meat cuts easily.

Bu et kolayca kesiliyor.

This material stretches easily.

Bu malzeme kolayca esner.

He easily gets angry.

O, kolayca öfkelenir.

Your car handles easily.

Senin araban kolayca işler.

The butter spreads easily.

Yağ kolayca sürülür.

He was easily influenced.

O, kolayca etkilendi.

Children catch colds easily.

Çocuklar kolaylıkla üşütürler.

Her skin burns easily.

Onun cildi kolayca yanar.

Tom isn't easily surprised.

Tom kolayca şaşırmaz.

Tom did it easily.

Tom onu kolayca yaptı.

Tom catches colds easily.

Tom kolayca soğuk algınlığına yakalanır.

Cheese doesn't digest easily.

- Peynirin sindirimi kolay değil.
- Peynir kolayca sindirilmez.

Tom gets angry easily.

Tom kolayca sinirlenir.

Tom is easily startled.

Tom kolayca korkutuluyor.

Horses are easily startled.

Atlar kolayca ürkütülüyor.

The attacker escaped easily.

Saldırgan kolayca kaçtı.

Some people adjust easily.

Bazı insanlar kolayca uyum gösterirler.

Are you easily frustrated?

Kolayca hayal kırıklığına uğrar mısın?

Tom gets embarrassed easily.

Tom kolayca mahcup olur.

I get tired easily.

Kolayca yorulurum.

I get angry easily.

Kolayca sinirlenirim.

Tom is easily offended.

Tom çabuk alınır.

Those branches break easily.

O dallar kolayca kırılır.

I get bored easily.

Ben kolayca sıkılırım.

This material combusts easily.

- Bu malzeme kolaylıkla yanar.
- Bu malzeme kolayca tutuşur.

Tom gets offended easily.

Tom kolayca kırılır.

Tom gets lost easily.

Tom kolayca kaybolur.

Tom was easily defeated.

Tom kolayca yenildi.