Translation of "Haunted" in Turkish

It haunted me.

beni büyüledi.

It's probably haunted.

O muhtemelen perili.

Tom's house is haunted.

Tom'un evi perili.

This house is haunted.

Bu ev perilidir.

That house is haunted.

O ev perili.

My house is haunted.

Benim evim perili.

The house is haunted.

Ev perili.

These woods are haunted.

Bu orman perili.

Sami's house became haunted.

Sami'nin evine cinler dadandı.

His words haunted me.

Sözleri ruhumu ele geçirmişti.

That forest is haunted.

O orman tekin değil.

The castle might be haunted.

Şato perili olabilir.

This old house is haunted.

Bu eski ev perili.

- Tom thinks this place is haunted.
- Tom thinks that this place is haunted.

Tom bu yerin perili olduğunu düşünüyor.

- I know this place is haunted.
- I know that this place is haunted.

Bu yerin perili olduğunu biliyorum.

- Tom thought that his house was haunted.
- Tom thought his house was haunted.

Tom evinin perili olduğunu düşünüyordu.

- Tom thinks his house is haunted.
- Tom thinks that his house is haunted.

Tom evinin perili olduğunu düşünüyor.

- The house is said to be haunted.
- It is said the house is haunted.

Evin perili olduğu söyleniliyor.

Did you visit the haunted house?

Perili evi ziyaret ettin mi?

I went to a haunted house.

Perili bir eve gittim.

Tom returned to the haunted house.

Tom perili eve geri döndü.

Sami's past haunted him for ever.

Sami'nin geçmişi onu sonsuza dek lanetli bıraktı.

They say that the wood is haunted.

O ağaçlığın perili olduğunu söylüyorlar.

The forest is said to be haunted.

Ormanın perili olduğu söyleniyor.

Tom said that the house was haunted.

Tom evin perili olduğunu söyledi.

This house is said to be haunted.

Bu evin perili olduğu söyleniyor.

They say that old house is haunted.

Eski evin perili olduğunu söylüyorlar.

It is said the house is haunted.

Evin perili olduğu söyleniyor.

That place is said to be haunted.

- Orası için perili diyorlar.
- O yerin tekinsiz olduğu söyleniyor.

- How do you know that your house is haunted?
- How do you know your house is haunted?

Senin evinin perili olduğunu nasıl biliyorsun?

- Do your neighbors know that your house is haunted?
- Do your neighbors know your house is haunted?

Komşuların senin evinin perili olduğunu biliyor mu?

- Tom said he thought that house was haunted.
- Tom said that he thought that house was haunted.

Tom, evin perili olduğunu düşündüğünü söyledi.

- Tom told me that he thought his house was haunted.
- Tom told me he thought his house was haunted.
- Tom told me he thought that his house was haunted.
- Tom told me that he thought that his house was haunted.

Tom bana evinin perili olduğunu düşündüğünü söyledi.

Is there a haunted house in this village?

Bu köyde bir perili ev var mı?

He told me that his house was haunted.

O bana evinin perili olduğunu söyledi.

Many people think that this house is haunted.

Birçok insan bu evin perili olduğunu düşünüyor.

The tragic event haunted Tom all his life.

Bu trajik olay Tom'un bütün hayatına takıldı.

The coffee shop is haunted by aspiring artists.

Bu kafe dükkanı gelecek vadeden sanatçılar tarafından ziyaret edilir.

When did you know that your house was haunted?

Senin evinin perili olduğunu ne zaman öğrendin?

Did you spend the night at the haunted house?

Geceyi perili evde mi geçirdin?

This house is said to be haunted by spirits.

Bu evin ruhlar tarafından perili olduğu söyleniyor.

The abandoned railway station is said to be haunted.

Terk edilmiş tren istasyonun perili olduğu söyleniyor.

Tom was haunted by the demons of his past.

- Tom geçmişinin iblisleri tarafından ziyaret edildi.
- Tom geçmişinin hayaletleriyle boğuşuyordu.

Tom spent the night alone in the haunted house.

Tom geceyi perili köşkte yalnız başına geçirdi.

Sami is haunted by a terrible moment in his past.

Sami'nin aklına geçmişindeki korkunç bir an takıldı.

Tom spent the night in the haunted house by himself.

Tom geceyi perili köşkte kendi başına geçirdi.

What did you do when you knew that your house was haunted?

Evinin perili olduğunu öğrendiğinde ne yaptın?

According to legend, those woods used to be haunted, so people would avoid entering.

Efsaneye göre bu ormanda bir zamanlar hayalatler varmış, o yüzden de insanlar girmezlermiş.

What did the police do when you informed them that your house was haunted?

Onlara evinin perili olduğunu bildirdiğinde polis ne yaptı?

Tom wasn't at all keen to stay in the castle, which he'd heard was haunted.

Tom kalede kalmaya hiç istekli değildi, onun perili olduğunu duymuştu.

- They say this old house is haunted.
- They say there are ghosts in this old house.

Bu eski evin perili olduğunu söylüyorlar.

- Tom is haunted by the demons of his past.
- Tom is plagued by the ghosts of his past.

Tom geçmişinin hayaletleriyle boğuşuyor.

We are haunted by an ideal life, and it is because we have within us the beginning and the possibility for it.

İdeal bir hayatın peşindeyiz, bunun sebebi içimizde onun için başlangıç ve olasılığa sahip olmamızdır.

Tom was whistling in the dark to belie how terrified he was to be alone in the house which was rumoured to be haunted.

Tom, tekinsiz olduğu söylenen evde, karanlıkta yalnız başınayken, korkusunu bastırmak için ıslık çalıyordu.