Translation of "Ran" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Ran" in a sentence and their turkish translations:

- No one ran.
- Nobody ran.

Kimse koşmadı.

- Everybody ran outside.
- Everyone ran outside.

- Herkes dışarı kaçtı.
- Herkes dışarı koştu.

Mary ran.

Mary koştu.

He ran.

- O koştu.
- Koştu.

Who ran?

Kim koştu?

Tom ran.

Tom koştu.

I ran.

Koştum.

They ran.

Onlar koştular.

- Tom ran away.
- Tom escaped.
- Tom ran off.

Tom kaçtı.

Tom ran away.

Tom kaçtı.

I ran outside.

Dışarıya koştum.

I ran downstairs.

Ben aşağıya koştum.

Tom ran outside.

Tom dışarıya koştu.

Tom ran upstairs.

Tom üst kata koştu.

Tom ran downstairs.

Tom aşağıya koştu.

Tom ran home.

Tom eve doğru koştu.

I ran upstairs.

Ben üst kata koştum.

They ran outside.

Onlar dışarıya koştular.

They ran upstairs.

Onlar yukarıya koştular.

I ran away.

Kaçtım.

I ran home.

Eve koştum.

The soldier ran.

Asker koştu.

Who ran away?

Kim kaçtı?

Tom ran inside.

Tom içeri koştu.

I ran inside.

İçeri koştum.

The mouse ran and the cat ran after him.

Fare koştu ve kedi onu kovaladı.

- Tom ran outside.
- Tom ran out into the street.

Tom sokağa koştu.

- Our money ran out.
- We ran out of money.

Bizim para bitti.

- Tom ran up the stairs.
- Tom ran up the steps.

Tom merdivenlerden yukarı koştu.

- We ran out of petrol.
- We ran out of gas.

Gazımız bitti.

The thief ran away and the policeman ran after him.

Hırsız kaçtı ve polis peşinden koştu.

I ran and ran; otherwise I might have been late.

Ben koştum ve koştum, aksi takdirde geç kalabilirdim.

I ran like lightning.

Yıldırım hızıyla koştum.

The battery ran down.

Pil bitti.

The thief ran away.

Hırsız kaçtı.

The thief ran fast.

- Hırsız hızlı koştu.
- Hırsız hızla kaçtı.

The man ran away.

Adam kaçtı.

The boy ran away.

Çocuk kaçtı.

He ran five miles.

O beş mil koştu.

He ran into debt.

O, borca girdi.

The horse ran fast.

At hızlı koştu.

The cat ran away.

Kedi kaçtı.

The blood ran red.

Kan, kırmızı aktı.

He ran outside naked.

O dışarıya çıplak koştu.

They ran past Tom.

Onlar koşarak Tom'u geçti.

The black dog ran.

Siyah köpek koştu.

She ran to Shinjuku.

Shinjuku'ya kadar koştu.

We ran for miles.

Biz millerce koştuk.

My dog ran away.

Köpeğim kaçtı.

Tom's appointment ran late.

Tom'un randevusu geç kaldı.

I ran for mayor.

Belediye başkanlığına aday oldum.

The attacker ran away.

Saldırgan kaçtı.

Tom ran for help.

Tom yardıma koştu.

Their money ran out.

Onların parası bitti.

Their food ran out.

Onların yiyecekleri bitti.

They ran after us.

Onlar bizi kovaladı.

Tom ran back inside.

Tom içeri koştu.

Tom ran for cover.

Tom güvenli bir yere kaçtı.

Tom ran for it.

Tom onun için koştu.

Tom ran past me.

Tom koşarak yanımdan geçti.

Tom ran past Mary.

Tom, Mary'nin ardından koştu.

He ran past me.

O koşarak beni geçti.

I ran past them.

Ben koşarak onları geçtim.

I panicked and ran.

Ben panikledim ve koştum.

My horse ran away.

Benim atım kaçtı.

You ran back here.

Koşarak buraya geri geldin.

The thief ran quickly.

Hırsız hızla koştu.

Tom ran for mayor.

- Tom belediye başkanlığı için yarıştı.
- Tom belediye başkanlığına aday oldu.

The salt ran out.

Tuz bitti.

The ship ran aground.

Gemi karaya oturdu.

The antelope ran away.

Antilop kaçtı.

A dog ran away.

Bir köpek kaçar.

Tom ran to school.

Tom okula koştu.

I've never ran before.

Daha önce hiç koşmadım.

Tom ran three miles.

Tom üç mil koştu.

Tom ran into debt.

Tom borçlandı.

I ran to school.

Okula koştum.

I ran for help.

Yardım için koştum.

The well ran dry.

Kuyu kurudu.

My turtle ran away.

Kaplumbağam kaçtı.

Layla immediately ran downstairs.

Leyla hemen alt kata koştu.

His creativity ran out.

Onun yaratıcılığı tükendi.

Tom and I ran.

Tom ve ben koştum.

Tom's dog ran away.

Tom'un köpeği kaçtı.

Sami ran into trouble.

Sami zorlukla karşılaştı.

Sami ran for help.

- Sami yardım için koştu.
- Sami yardıma koştu.

Sami ran a brothel.

Sami bir genelev işletiyordu.