Examples of using "Unexpectedly" in a sentence and their turkish translations:
- Tom durup dururken öldü.
- Tom beklenmedik bir şekilde öldü.
Başkan, beklenmedik bir şekilde öldü.
Balon beklenmedik bir şekilde patladı.
Beklenmedik bir şekilde onun mektubunu aldım.
O ansızın sana aptal dedi.
Ordu habersizce saldırıya uğradı.
Kariyeri beklenmedik bir şekilde bozuldu.
Onunla oldukça beklenmedik bir şekilde tanıştım.
Onunla tamamen beklenmedik bir şekilde tanıştım.
Sami beklenmedik bir şekilde grubundan ayrıldı.
Tom, Boston'dan beklenmedik bir şekilde geldi.
Amcam Kobe'den beklenmedik bir şekilde geldi.
Tom 2013'te beklenmedik bir şekilde vefat etti.
Dün hava durumu beklenmedik bir şekilde gerçekleşti.
O, markette beklenmedik bir şekilde ona rastladı.
Tom habersizce Mary'nin evine geldi.
Üç yıllık yokluğun ardından umulmadık bir şekilde ortaya çıktı.
Mary eve giderken beklenmedik bir biçimde John'a rastladı.
Bir sabah, o, caddede beklenmedik şekilde onunla karşılaştı.
Bayan Young onu habersizce ziyaret etmemden rahatsız olmadı.
Büyükanne beklenmedik bir şekilde öldüğünde aile derinden sarsıldı.
Avcı beklenmedik bir şekilde karda taze kan damlacıkları buldu.
Ben dün beklenmedik bir şekilde otobüste benim eski bir arkadaşla karşılaştım.
Dün havaalanında beklenmedik bir anda onunla karşılaştım.