Translation of "Career" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Career" in a sentence and their turkish translations:

You're risking your career.

Kariyerini riske atıyorsun.

New Year! New Career!

Yeni yıl! Yeni kariyer!

Tom's career was over.

Tom'un kariyeri bitmişti.

Tom's career is over.

Tom'un kariyeri bitti.

Sami salvaged his career.

Sami kariyerini kurtardı.

Sami had a career.

Sami'nin bir kariyeri oldu.

- His career is on the line.
- Her career is on the line.

Onun kariyeri tehlikede.

Her political career has ended.

Onun siyasi kariyeri sona erdi.

His political career has ended.

Onun politik kariyeri sona erdi.

Let's talk about your career.

Senin kariyerin hakkında konuşalım.

His professional career was bankrupt.

Mesleki kariyeri mahvoldu.

You need a new career.

Yeni bir kariyere ihtiyacın var.

Tom is a career criminal.

Tom bir azılı suçlu.

The scandal ruined his career.

Skandal onun kariyerini mahvetti.

His career unexpectedly fell apart.

Kariyeri beklenmedik bir şekilde bozuldu.

My dancing career isn't over.

Dans kariyerim bitmedi.

You've had a great career.

Harika bir kariyerin oldu.

Tom is a career politician.

Tom bir kariyer politikacı.

Sami had a successful career.

Sami başarılı bir kariyere sahipti.

"You should quit your international career."

"Uluslararası kariyerini bitirmelisin."

I don't have a good career.

iyi bir mesleğim olmuyor.

It started early in my career.

Kariyerimin ilk zamanlarında başladı.

My family comes before my career.

Ailem kariyerimden önce gelir.

My career is on the line.

Benim kariyerim tehlikede.

His career is on the line.

- Onun kariyeri tehlikede.
- Onun kariyeri risk altında.

I just want my career back.

Sadece kariyerimi geri istiyorum.

Tom's career spanned 1993 to 2013.

Tom'un kariyeri 1993'ten 2013'e kadar sürdü.

He's preparing for a diplomatic career.

O bir diplomatik kariyer için hazırlanıyor.

Tom spoke to a career advisor.

Tom bir kariyer danışmanıyla konuştu.

So, which career should I pick?

Sizce hangi mesleği seçmeliyim?

Then you have a fulfilling career.

tatmin edici bir mesleğe sahip oluyorsunuz.

She is certainly a career woman.

O kesinlikle bir kariyer kadınıdır.

Tom has had an unusual career.

Tom sıradışı bir kariyere sahipti.

Layla began her career in 1997.

Leyla kariyerine 1997'de başladı.

Why did you choose this career?

Bu kariyeri neden seçtin?

He embarked on a new career.

O yeni bir kariyere başladı.

Tom chose music as a career.

Tom bir kariyer olarak müzik seçti.

Sami's criminal career was cut short.

- Sami'nin kriminal kariyeri kısa kesildi.
- Sami'nin suç kariyeri kısa kesildi.

Her career was full of successes.

Onun kariyeri başarılarla doluydu.

Her racist comment destroyed her career.

Onun ırkçı yorumu onu kariyerinden etti.

- He gave up his career for his family.
- She sacrificed her career for her family.

O ailesi için kariyerini feda etti.

I help them explore their career options.

Kariyer seçeneklerini keşfetmelerine yardım ediyorum.

I put my family before my career.

Ailemi kariyerimin önünde tuttum.

He has had a long teaching career.

Uzun bir öğretmenlik kariyerine sahip.

I am too focused on my career.

Ben de kariyerim üzerine çok odaklandım.

He wanted to make singing a career.

Şarkı söylemeyi bir meslek yapmak istedi.

Tom turned his passion into a career.

Tom tutkusunu bir kariyere dönüştürdü.

The actor's career lasted for thirty years.

Oyuncunun kariyeri 30 yıl sürdü.

Something like this could ruin your career.

Böyle bir şey kariyerini mahvedebilir.

Your family should come before your career.

Ailen kariyerinden önce gelmeli.

I have my career to think of.

Düşünecek kariyerim var.

John puts his career before his family.

John mesleğini ailesinden daha önde tutar.

"How could I choose a fulfilling career?"

Nasıl tatmin edici bir meslek seçebilirim?

Instead of actually settling on a career,

Tam anlamıyla bir mesleğe karar vermek yerine,

That's the secret to a fulfilling career.

Tatmin edici bir mesleğin sırrı budur.

Of course, that was a worthwhile career.

elbette bu çok değerli bir kariyer olurdu

Tom's career ended almost before it began.

Tom'un kariyeri neredeyse başlamadan sona erdi.

Sami was busy reviving his movie career.

Sami, film kariyerini canlandırmakla meşguldü.

And his career and social life are flourishing.

Kariyeri ve sosyal hayatı gittikçe gelişiyor.

This is an athlete who had a career.

Bu, kariyeri olan bir atlet.

And after a 30-year career in capitalism

ve sayısız şirket gezip

And I got the shock of my career.

ve kariyerimin şokunu yaşadım.

Now remember, my career is about economic policy,

Şimdi unutmayın, kariyerim kişisel düşünce ve duygulara değil,

I've had a fair bit of career success,

Ben debir hayli kariyer başarısı edindim

I've spent my career reaching into people's minds

Kariyerimi, insanların zihinlerine girmekle ve herkesin

I was 17 when I chose my career.

Kariyerimi seçtiğimde 17 yaşındaydım.

She is pursuing her career in interior design.

O iç tasarımda kariyerine devam etmektedir.

Which comes first, your career or your family?

Hangisi önce gelir, mesleğin mi yoksa ailen mi?

Mary wants both a career and a family.

Mary hem bir kariyer hem de bir aile istiyor.

I think it's time for a career change.

Sanırım bir kariyer değişikliği zamanı.

My parents don't approve of my career choice.

Ebeveynlerim meslek seçimimi onaylamıyor.

This marriage will be advantageous to his career.

Bu evlilik onun kariyeri için avantajlı olacak.

This decision will reflect on his future career.

Bu karar onun gelecekteki mesleğini belirtecektir..

The scandal was an obstacle to his career.

Skandal, kariyeri için bir engeldi.

Tom has quite a career ahead of him.

Tom'un önünde oldukça kariyer var.

He gave up his career for his family.

Ailesi için kariyerini bıraktı.

Sami's mental illness cut his modeling career short.

Sami'nin akıl hastalığı onun mankenlik kariyerini kısa kesmiştir.

- You are interested in a career in foreign relations.
- You're interested in a career in foreign relations, aren't you?

Dış ilişkilerde bir kariyerle ilgileniyorsun, değil mi?

Don't push with your elbows to make a career.

Kariyer yapmak için, dirseklerinizle itmeyin.

The first lie is that career success is fulfilling.

İlk yalan kariyer başarısının tatmin edici olmasıydı.

To pursue a career as a full-time musician.

mühendislik yüksek lisansımı bıraktığımı bilmeniz için atıyorum.

Tom has a bright career as a medical doctor.

Bir tıp doktoru olarak Tom'un parlak bir kariyeri var.

Tom is pursuing a successful career in New York.

Tom, New York'ta başarılı bir kariyer izliyor.

I plan to pursue a career in international finance.

Ben uluslararası finansta bir kariyer peşinde koşmayı planlıyorum.

I didn't know what career I wanted to choose.

hangi mesleği seçmek istediğimi bilmiyordum.

What could you tell me about choosing a career?"

bir meslek seçme konusunda bana ne söyleyebilirsin?

He hoped to pursue a career in international relations.

Uluslararası ilişkilerde bir kariyer aramayı umuyordu.

I've put my career on the line for you.

- Kariyerimi sizin için riske attım.
- Kariyerimi senin için tehlikeye attım.

He has a bright career as a medical doctor.

Bir hekim olarak parlak bir kariyere sahip.

The thing I realized early on in my nonprofit career

kariyer hayatımda ilk fark ettiğim şey

My teacher guided me in the choice of a career.

- Öğretmenim kariyer seçiminde bana rehberlik etti.
- Öğretmenim kariyer seçiminde bana yol gösterdi.

I'll bet Madonna doesn't return to her career for awhile.

Madonna'nın kariyerine bir süre için geri dönmeyeceğine bahse girerim.

Start your health care career in less than one year.

Bir yıldan kısa bir zaman içinde sağlık hizmeti kariyerinize başlayın.

I want to have a career before I get married.

Ben evlenmeden önce bir kariyer sahibi olmak istiyorum.

She wants to go to Beijing to further her career.

O, kariyerini ilerletmek için Pekin'e gitmek istiyor.

Are you thinking of making a career out of it?

Bunun dışında bir kariyer yapmayı düşünüyor musun?