Examples of using "Balloon" in a sentence and their turkish translations:
Balonun içinde bir balon var.
Balonum patladı!
Balon yavaş yavaş indi.
O balona iğne batırdı.
Balon patlayacak.
Balon çabucak söndü.
Balon beklenmedik bir şekilde patladı.
rüzgarda salınan bir balon gibidir,
Onlar bir balon uçurdular.
- Sana başka bir balon alırız.
- Sana başka bir balon alacağız.
Kırmızı balonu istiyorum.
Balonumu şişiriyorum.
- Balon yavaşça yükseldi.
- Balon yavaşça havalandı.
Tom bir balon şişiriyor.
Tom balonu patlattı.
Balon havayla dolu.
Tom balonu helyum ile doldurdu.
Balon havada süzülüyordu.
Balon ağaca takıldı.
Bizim evimiz güzel, mavi bir balon.
Balon gökyüzüne doğru yükseliyor.
Sıcak hava balonuna bindim.
Balon gökyüzüne havalandı.
Tom balonu Mary'nin bileğine bağladı.
Tom, Mary'ye kalp şeklinde bir balon verdi.
Tom balona iğne batırdı.
Sıcak hava balonumuz gökyüzüne yükseldi
Bu balon helyum ile dolu olduğu için süzülüyor.
Hava boşalırken balon yavaşça indi.
- Balon rüzgar tarafından bir yere taşınıyordu.
- Rüzgâr balonu bir yerlere savurdu.
Sen hiç sıcak hava balonuna bindin mi?
Mağazanın üzerinde uçan bir reklam balonu var.
Hiç sıcak hava balonunda bulundunuz mu?
Sen hiç bunun kadar büyük bir balon şişirdin mi?
Parktaki herkes sıcak hava balonuna baktı.