Examples of using "Uncertainty" in a sentence and their turkish translations:
Belirsizlikten nefret ediyoruz.
Her yerde belirsizlik var.
ama belirsizlik ile karşı karşıyaydım
Bu belirsizlik katlanılmazdır.
Belirsizlik fazla sürmedi.
Kesin olan tek şey, belirsizliktir.
Geçen yıl bir ekonomik belirsizlik dönemiydi.
Bütün tahminler belirli bir ölçüde belirsizlik içerirler.
Belirsizlik ve karşıya bağımlılık yoksa iyi hoş,
Tüm bu belirsizliğe rağmen, iki şeyi bilebiliriz:
Ama Howard beni, kendimi belirsizliğe açmaya teşvik etti,
Belirsizlik, bedene olduğu kadar ruha da bir işkencedir.
Peki, belirsizliğin ekonomik faturası ne olacak?
Hava hakkındaki belirsizlik İngilizlerin karakterlerinde belirli bir etkiye sahiptir.