Translation of "Unappreciated" in Turkish

I feel unappreciated.

Ben değersiz hissediyorum.

Do you feel unappreciated?

Kendini değer görmemiş hissediyor musun?

History is replete with the stories of unappreciated genius.

Tarih birçok bilinmeyen dâhinin hikayeleriyle doludur.

Tom was excited about the new job offer since he'd felt stagnant and unappreciated in his current position, but when he told his boss that he was thinking about leaving, his boss told him that a promotion and a pay raise were in the offing if he would stay, so it left Tom in a quandary about what to do.

Tom şu anki görevinde durgun ve takdir edilmemiş hissettiğinden dolayı yeni iş teklifi hakkında heyecanlıydı fakat patronuna ayrılmayı düşündüğünü söylediğinde patronu ona eğer kalırsa bir terfi ve zammın yakında olduğunu söyledi bu yüzden Tom'u ne yapacağı konusunda ikilem içinde bıraktı.