Examples of using "Genius" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir dahiyim.
Bu dahi!
Sen bir dahisin.
O bir dahi.
O bir deha.
Başka bir Rönesans dahisi
Ben dahi değilim.
Bu dâhice.
Sen lanet bir dahisin.
Bu bir yaratıcılıktır.
Tom dahi değil.
Ben deha değilim.
- O bir deha.
- O bir dâhi.
Tom, sen bir dahisin!
O tam bir dahi!
Tom bir dahi mi?
Tom bir dahi.
Tom, sen bir dahisin.
- Tom onun bir dahi olduğunu düşünür.
- Tom'a göre o bir dahi.
ve gerçek bir askerî deha.
Bu adam bir dahiydi
Einstein matematiksel bir deha idi.
Ne deha o!
Onun oğlu bir deha.
O bir deha olduğunu düşünüyor.
Bir dâhi olduğunu düşünüyor.
Oğlunuz bir dahi.
Tom bir dahi olabilir.
Tom senin dâhi olduğunu söylüyor.
Benim kız kardeşim bir dahidir!
Tom bir mekanik deha.
Onun oğlu bir dâhi.
O bir dahi olabilir.
Sen bir müzik dahisisin.
O bir matematik dehasıdır.
Tom matematiksel bir dahidir.
Tom müzikal bir dahidir.
Tom bir matematik dehasıdır.
Bence sen bir dahisin.
Ben çok dengeli bir dâhiyim.
Tom Mary'nin bir dâhi olduğunu düşünüyordu.
Tom Mary'nin bir dahi olduğunu düşünüyor.
Tom'un bir dahi olduğunu düşünüyorum.
Yani böyle bir askerî deha.
Matematikte bir dahiydi.
O, matematikte bir dehadır.
O biraz dahi.
Bu dahiyane bir fikirdi.
O bir dehadan uzaktır.
Onun bir dahi olması mümkündür.
Tom, Mary'nin bir dahi olduğunu söylüyor.
- Bu adam mutlak bir dahi.
- Bu adam tam bir dahi.
Tom'un dahi olduğunu biliyorum.
Bence Tom bir deha olabilir.
Michelangelo'da o dönemin başka dahilerinden
Onu kimyada bir deha buldum.
Bir dahinin bazen kaba davranışları olabilir.
O herkesin bildiği gibi, o bir dahidir.
Biz onu zeki olarak düşündük.
Dâhi olarak tanınır.
O, onun bir deha olduğunu düşündü.
Bir deha olmak zorunda değilsin.
Tam bir dahi.
Onun bir deha olduğu söyleniyor.
Tom'un dahi olması mümkündür.
Delilik ve dâhilik arasında çok ince bir çizgi vardır.
Vizyoner, bir dahi, vaktinden önce ...
Herkes çocuğu gerçek bir deha olarak tanır.
Dahilik ve aptallık arasında ince bir çizgi vardır.
Dahilik ve delilik arasında ince bir sınır vardır.
O bir deha.
Kendi görüşüne göre o bir deha.
Dahi birinin yeniden keşfedilen gençliğinden başka bir şey değildir.
Deha ve delilik sadece başarı ile ayrılır.
Onun bir dahi olduğuna inanılmaktadır.
Onun bir dahi olduğunu herkese açıktır.
Tom'un birçok arkadaşı onun bir dahi olduğunu düşünüyor.
Tom ya aptal ya da dâhi.
Ancak dehası, iyi bildiği gibi, ordu komutanlığı için değil
Onun dahiliği onun deneyim eksikliğini telafi eder.
Tarih birçok bilinmeyen dâhinin hikayeleriyle doludur.
Gördük. Ya da mesela dahi kelimesi çok erkek bir kelime olarak çıkıyor.
O hayatta iken hiç kimse Tom'un dehasını tanımadı.
O bir dahi olduğunun illüzyonundaydı.
Onun bir dahi olduğu herkes için açıktır.
Tom kesinlikle olduğunu düşündüğü deha değildir.
Bir deha olağanüstü yaratıcılık yeteneklerine sahip bir kişidir.
Delilik ve dâhilik arasında çok ince bir çizgi vardır.
Biz onun bir dahi olduğu sonucuna vardık.
Bütün dehasına rağmen, o her zaman olduğu kadar bilinmiyor.
Tom bir dahi olduğunu düşünüyor, ancak onunla aynı fikirde değilim.
Şöyle bir lider, şöyle bir askerî deha der.
Onun bir dahi olduğunu belirtmek abartı değildir.
Onun dahi olduğunu söylemek abartı değildir.
Bir kadın iyi bir koca yaratmak için bir dahi olmalı.
Tom delilik ve dâhilik arasındaki ince çizgide dans ediyor.