Translation of "History" in Turkish

History is simply history.

Tarih sadece tarihtir.

Military history.

efsaneleri arasındaki yerini sağlamıştır

At history.

- Mr Ito teaches history.
- Mr. Ito teaches history.

Bay Ito tarih öğretir.

- I study art history.
- I'm studying art history.

Sanat tarihi okuyorum.

Our history records

Tarihimiz

And through history,

ve tarih boyunca olan şeyler yüzünden

Crisis in history!

tarihte kriz!

About biblical history.

ve genel geçer düşünceleri çürüttü.

History repeats itself.

Tarih tekerrürden ibarettir.

Today is history!

Bugün burada tarih yazılıyor!

I like history.

- Ben tarihi severim.
- Tarihi severim.

Tom is history.

Tom tarihtir.

Tom teaches history.

- Tom tarih öğretiyor.
- Tom tarih dersi veriyor.
- Tom tarih öğretmenliği yapıyor.

History doesn't lie.

Tarih yalan söylemez.

I teach history.

Ben tarih öğretmenliği yapıyorum.

- He's studying history at university.
- He is studying history at the university.
- He's studying history at college.
- He's studying history in college.

Üniversitede tarih okuyor.

- Does Mr Ito teach history?
- Does Mr. Ito teach history?

Bay Ito tarih öğretir mi?

History is nothing like what you read in history books.

Tarih tarih kitaplarında okuduğun gibi bir şey değil.

- He's studying history at university.
- He is studying history at the university.
- He's studying history at college.

O, üniversitede tarih eğitimi alıyor.

Always displaced throughout history

tarih boyunca hep yer değiştirmiş

You study Chinese history.

Çin tarihi öğrenimi yapıyorsun.

You are making history.

Sen tarih yazıyorsun.

She majored in history.

O tarih dalında uzmanlaştı.

He studies American history.

- O, Amerikan Tarihi eğitimini yapıyor.
- O, Amerikan Tarihi Bölümünü okuyor.

He taught me history.

O, bana tarih öğretti.

I like studying history.

Tarih çalışmayı severim.

He studied military history.

Askeri tarih okudu.

The rest is history.

- Gerisi hikaye.
- Gerisi malum zaten.

He studied English history.

O İngiliz tarihi okudu.

I hated history class.

Tarih dersinden nefret ediyordum.

Real people make history.

Gerçek insanlar tarih yapar.

Why is history important?

Tarih neden önemlidir?

Can we change history?

Tarihi değiştirebilir miyiz?

History has proven that.

Tarih bunu kanıtladı.

Sometimes history repeats itself.

Bazen tarih tekrar ediyor.

I love studying history.

Ben tarih okumayı seviyorum.

History is repeating itself.

Tarih kendini tekrarlıyor.

Tom's field is history.

Tom'un alanı, tarihtir.

Japanese history interests me.

Japon tarihi ilgimi çekiyor.

He teaches us history.

O bize tarih dersi veriyor.

I majored in history.

Ben tarih eğitimi aldım.

I study Japanese history.

Japon tarihi çalışıyorum.

Tom majored in history.

Tom tarihte uzmanlaştı.

Does Tom teach history?

Tom tarih dersi veriyor mu?

I've always loved history.

Ben her zaman tarihi severdim.

I hate history teachers.

Tarih öğretmenlerinden nefret ediyorum.

Let's study Islamic history.

İslam tarihi çalışalım.

- She will specialize in American history.
- She'll major in American history.

Amerikan tarihinde uzmanlaşacak.

But history and the developments in history have transformed us into capitalists.

Ama tarih ve gelişmeler bizi kapitalistlere dönüştürdü.

- He is studying history at the university.
- He's studying history at college.

Üniversitede tarih eğitimi görüyor.

- He is studying history at the university.
- He's studying history in college.

Üniversitede tarih okuyor.

- History is written by the victors.
- History is written by the winners.

Tarih galipler tarafından yazılır.

Over the course of history,

Tarih boyunca

Event that rewrites human history

insanlık tarihini yeniden yazdıran olay

And completely rewrites human history

ve tamamen insanlık tarihini yeniden yazdırıyor

Generally speaking, history repeats itself.

Genel anlamda, tarih kendini tekrar eder.

Miss Thomas teaches us history.

- Bayan Thomas bize tarih dersi veriyor.
- Bayan Thomas tarih dersimize giriyor.

He studies history at college.

O, üniversitede tarih eğitimi yapıyor.

He isn't a history major.

Onun branşı tarih değildir.

Mr. Smith studied Chinese history.

Bay Smith Çin tarihi eğitimi aldı.

I specialize in medieval history.

Orta çağ tarihinde uzmanlaşıyorum.

And history was changed forever.

Ve tarih sonsuza dek değişti.

I am good at history.

Ben tarihte iyiyim.

He likes geography and history.

O, coğrafyayı ve tarihi sever.

I want to study history.

Tarih eğitimi yapmak istiyorum.

He taught history at school.

O okulda tarih öğretti.

I prefer history to geography.

Tarihi, coğrafyaya tercih ederim.

I like geography and history.

Coğrafya ve tarihi severim.

Do you like ancient history?

İlk çağ tarihini sever misin?

Mrs Thomas taught us history.

Bay Thomas bize tarih dersi verdi.

Does history really repeat itself?

Gerçekten tarih tekerrürden ibaret midir?

I'm interested in Japanese history.

Japon tarihiyle ilgiliyim.

Mr Smith studied Chinese history.

Bay Smith Çin tarihi okudu.

He has many history books.

Onun çok tarih kitabı var.

He made up the history.

O, tarih uydurdu.

I love geography and history.

Ben coğrafya ve tarihi seviyorum.

Lech is interested in history.

Lech tarihle ilgileniyor.

History deals with the past.

Tarih geçmişle ilgilenir.

History may be repeating itself.

Tarih kendini tekerrür edebilir.

History is merely repeating itself.

Tarih sadece kendini tekrarlıyor.

History is repeating itself again.

Tarih yine kendini tekrar ediyor.

Tom is a history teacher.

Tom bir tarih öğretmeni.

We can never change history.

Biz tarihi asla değiştiremeyiz.

I'm very interested in history.

Ben tarihe çok ilgi duyuyorum.

Layla had a criminal history.

- Leyla'nın suç geçmişi vardı.
- Leyla'nın sabıka geçmişi vardı.