Translation of "Told" in Turkish

- Tom told me he told you.
- Tom told me that he told you.

- Tom bana sana söylediğini söyledi.
- Tom bana sana anlattığını söyledi.

- She told everyone.
- He told everyone.

- Herkese söyledi.
- O herkese söyledi.
- Herkese anlattı.

- Who told him?
- Who told her?

Ona kim söyledi?

- You told her.
- You told him.

Ona anlattın.

- He told him.
- He told her.

O ona söyledi.

- She told him.
- She told her.

O ona söyledi.

- Mary told him.
- Mary told her.

Mary ona söyledi.

- We told him.
- We told her.

Biz ona söyledik.

- They told him.
- They told her.

Onlar ona söyledi.

- Someone told him.
- Somebody told him.

- Biri ona söylemiş.
- Ona biri anlatmış.

told him.

ona söyledi.

I've told Tom everything I've told you.

Sana söylediğim her şeyi Tom'a söyledim.

I told Tom what Mary told me.

Mary'nin bana söylediğini Tom'a söyledim.

Tom told Mary and Mary told John.

Tom Mary'ye söyledi ve Mary John'a söyledi.

- No one told me.
- Nobody told me.

Kimse bana söylemedi.

- I should have told someone.
- I should've told someone.
- I should've told somebody.

Birisine anlatmalıydım.

- She told me everything.
- He told me everything.

O bana her şeyi anlattı.

I only told Tom what Mary told me.

- Bana Mary ne dediyse Tom'a sadece bunu söyledim.
- Tom'a sadece Mary'nin bana dediklerini dedim.
- Mary'nin bana söylediğini sadece Tom'a söyledim.

- I already told Tom.
- I've already told Tom.

Tom'a zaten söyledim.

- I told you so!
- I told you so.

- Sana öyle söyledim.
- Ben sana ne dedim?

I only told you what Tom told me.

Ben sana sadece Tom'un bana söylediğini söyledim.

- I told him everything.
- I've told him everything.

Ona her şeyi anlattım.

- Have you told anybody?
- Have you told anyone?

Bunu birine söyledin mi?

- I told you that!
- I told you that.

Sana onu söyledim.

Tom told Mary what John had told him.

Tom, Mary'ye John'un ona söylediklerini anlattı.

- I told Tom everything.
- I've told Tom everything.

Tom'a her şeyi anlattım.

- Tom only told me.
- Tom told only me.

Tom sadece bana anlattı.

Tom told Mary something he'd never told anyone.

Tom Mary'ye kimseye söylemediği bir şey söyledi.

- I told him that.
- I told her that.

Ona onu söyledim.

- I should've told him.
- I should've told her.

Ona söylemeliydim.

- I told her everything.
- I've told her everything.

Ona her şeyi söyledim.

Tom told Mary the joke I told him.

Tom Mary'ye, benim ona anlattığım fıkrayı anlattı.

I've told Tom exactly what I've told you.

Sana söylediğim şeyi tam olarak Tom'a söyledim.

- Has anyone told Tom?
- Has anybody told Tom?

- Birisi Tom'a anlattı mı?
- Kimse Tom'a anlattı mı?

- She told her everything.
- She told him everything.

O ona her şeyi söyledi.

- I still haven't told her.
- I haven't told her.
- I haven't told her yet.

Hâlâ ona söylemedim.

- I've already told them that.
- I already told them.
- I already told them that.

Onlara onu zaten söyledim.

- I've already told her that.
- I already told her.
- I already told her that.

Ona onu zaten söyledim.

She told Tony.

O, Tony'ye söyledi.

He told everyone.

- Herkese söyledi.
- O herkese söyledi.
- Herkese anlattı.

They told him.

Ona söylediler.

Just told you.

Az önce de bahsetmiştim.

She told everyone.

O herkese söyledi.

I told him.

Ona söyledim.

Who told her?

Ona kim söyledi?

We told everyone.

Biz herkese söyledik.

I told Tom.

Tom'a söyledim.

Tom told her.

Tom ona söyledi.

Tom told him.

Tom ona söyledi.

Tom told Mary.

Tom, Mary'ye söyledi.

Tom told me.

Tom bana söyledi.

Tom told us.

Tom bize söyledi.

Who told Tom?

Tom'a kim söyledi.

I wasn't told.

Bana söylenmedi.

Who told you?

Sana kim söyledi?

You've been told.

Size söylendi.

Who told them?

Onlara kim söyledi?

I told Mary.

Mary'ye söyledim.

He told Mary.

O, Mary'ye söyledi.

Lucy told Mary.

Lucy Mary'ye söyledi.

We told Mary.

Biz Mary'ye söyledik.

They told Mary.

Mary'ye söylediler.

I told her.

Ben ona söyledim.

She told him.

O ona söyledi.

He told him.

O ona söyledi.

Mary told him.

Mary ona söyledi.

Tom told everyone.

Tom herkese söyledi.

Sami told us.

Sami bize anlattı.

I told you.

Ben sana demiştim.

We told him.

Biz ona söyledik.

- Tom should've told Mary.
- Tom should have told Mary.

Tom, Mary'ye söylemeliydi.

- Do as you are told.
- Do as you're told.

Sana söylenildiği gibi yap.

We shouldn't have told Tom what we told him.

Ona söylediğimizi Tom'a söylememeliydik.

- That's what they told me.
- They told me so.

Onlar bana öyle söyledi.

- I've already told Tom that.
- I've already told Tom.

Tom'a zaten söyledim.

- I should've told Tom.
- I should have told Tom.

Tom'a söylemeliydim.

- I should've told you.
- I should have told you.

Sana söylemeliydim.

- I shouldn't have told you.
- I shouldn't've told you.

Sana söylememeliydim.

- Tom would have told us.
- Tom would've told us.

Tom bize söylerdi.

- Tom would have told me.
- Tom would've told me.

Tom bana söylerdi.

- You should've told me.
- You should have told me.

- Bana söylemeliydin.
- Bana anlatmalıydın.

- Tom could've told me.
- Tom could have told me.

Tom bana söyleyebilirdi.

- I never told them.
- I never told them that.

Onu onlara asla söylemedim.

- I never told her.
- I never told her that.

Onu ona asla söylemedim.

- You should've told Tom.
- You should have told Tom.

Tom'a söylemeliydin.

- Tom must've told Mary.
- Tom must have told Mary.

Tom Mary'ye söylemiş olmalı.

- Why wasn't I told?
- Why wasn't I told that?

Neden bana söylenmedi?

Tom told me the same thing you told me.

Tom bana bana söylediğin aynı şeyi söyledi.

- Unfortunately, no one told us.
- Unfortunately, nobody told us.

Ne yazık ki, hiç kimse bize söylemedi.

I've told you things I've never told anyone else.

Sana başka birine asla söylemediğim şeyleri söyledim.

- No one told us anything.
- Nobody told us anything.

Kimse bize bir şey söylemedi.

- You could have told me.
- You could've told me.

Bana söyleyebilirdin.

Tom told me the same thing Mary told me.

Tom bana Mary'nin söylediği aynı şeyi söyledi.

- Tom should've told me.
- Tom should have told me.

Tom bana söylemeliydi.