Examples of using "Pup" in a sentence and their turkish translations:
Onlar bize bir yavru köpek sattılar.
Yavru köpek elimi ısırdı.
Ufak bir yavru ideal bir kurbandır.
Yavru, nihayet tanıdık bir çağrı duyuyor.
O hayat, kürklü fok yavrusu için hiç kolay değil.
Ufak yavru kayalarda daha atik hareket ediyor.
Her bir yarasa her gece vücut ağırlığı kadar kan içebilir.