Translation of "Familiar" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Familiar" in a sentence and their turkish translations:

- You look familiar.
- You seem familiar.

Tanıdık görünüyorsun.

- That looks familiar.
- This looks familiar.

O tanıdık görünüyor.

Sound familiar?

Tanıdık geldi mi?

- Sound familiar?
- Does this look familiar to you?

- Bu sana tanıdık geldi mi?
- Bu sana tanıdık geliyor mu?
- Bu size tanıdık geldi mi?
- Bu size tanıdık geliyor mu?

- It seems so familiar.
- This looks very familiar.

Bu çok tanıdık görünüyor.

- Doesn't this sound familiar?
- Doesn't that sound familiar?

Bu tanıdık gelmiyor mu?

That sounded familiar.

Tanıdık geliyor.

This sounds familiar.

Bu tanıdık geliyor.

Tom looks familiar.

Tom tanıdık geliyor.

You look familiar.

Tanıdık görünüyorsun.

That sounds familiar.

O tanıdık geliyor.

He looks familiar.

O tanıdık görünüyor.

She looks familiar.

Tanıdık görünüyor.

They look familiar.

Onlar tanıdık görünüyorlar.

You seem familiar.

Tanıdık görünüyorsun.

This looks familiar.

Bu tanıdık görünüyor.

This is familiar.

Bu tanıdık.

Nothing looks familiar.

Hiçbir şey tanıdık gelmiyor.

Sounds vaguely familiar.

Belli belirsiz tanıdık geliyor.

It looks familiar.

O, tanıdık görünüyor.

It sounds familiar.

O, tanıdık geliyor.

Sami looked familiar.

Sami tanıdık görünüyordu.

- Layla heard a familiar voice.
- Layla heard a familiar sound.

Leyla tanıdık bir ses işitti.

- Tom heard a familiar voice.
- Tom heard a familiar sound.

Tom tanıdık bir ses duydu.

The proverb is familiar.

Atasözü tanıdık.

It's familiar to me.

O bana aşina.

His name sounds familiar.

Onun adı tanıdık geliyor.

You look very familiar.

Çok tanıdık görünüyorsun.

You look awfully familiar.

Son derece aşina görünüyorsun.

That man looks familiar.

O adam tanıdık geliyor.

The name sounds familiar.

İsim tanıdık geliyor.

You seem really familiar.

Gerçekten tanıdık görünüyorsun.

That name sounds familiar.

O isim tanıdık görünüyor.

It seems so familiar.

Bu çok tanıdık görünüyor.

Does anything look familiar?

Herhangi bir şey tanıdık görünüyor mu?

Does that sounds familiar?

O tanıdık görünüyor mu?

That person looks familiar.

O kişi tanıdık görünüyor.

Does it sound familiar?

O, tanıdık geliyor mu?

That doesn't sound familiar.

O tanıdık gelmiyor.

Does this sound familiar?

Bu tanıdık geliyor mu?

Tom looks really familiar.

Tom gerçekten tanıdık görünüyor.

Tom does seem familiar.

Tom tanıdık görünüyor.

Tom does look familiar.

Tom tanıdık görünüyor.

This sure sounds familiar.

Bu kesinlikle tanıdık geliyor.

That sounds vaguely familiar.

Bu bana belli belirsiz tanıdık geliyor.

You look really familiar.

Gerçekten tanıdık görünüyorsun.

You really look familiar.

Sen gerçekten tanıdık görünüyorsun.

This song seems familiar.

Bu şarkı tanıdık geliyor.

That voice sounds familiar.

O ses tanıdık geliyor.

Does this look familiar?

Bu tanıdık geliyor mu?

Does that sound familiar?

O tanıdık geliyor mu?

Tom looked somewhat familiar.

- Tom biraz tanıdık geliyordu.
- Tom biraz tanıdık geldi.

The story sounded familiar.

Hikaye kulağa aşina geliyordu.

Doesn't that sound familiar?

O tanıdık gelmiyor mu?

- I'm familiar with your name.
- I am familiar with your name.

Adınız bana tanıdık geliyor.

- I thought they looked familiar.
- I thought that they looked familiar.

Onların tanıdık göründüğünü düşündüm.

- I thought this looked familiar.
- I thought that this looked familiar.

Bunun tanıdık göründüğünü düşündüm.

- I thought you looked familiar.
- I thought that you looked familiar.

Tanıdık göründüğünü düşündüm.

- I am familiar with this subject.
- I'm familiar with this subject.

Bu konuya aşinayım.

- I am familiar with this neighborhood.
- I'm familiar with this neighborhood.

Ben bu çevreyi bilirim.

- It's not something I'm familiar with.
- It's not something that I'm familiar with.
- It isn't something that I'm familiar with.
- It isn't something I'm familiar with.

Bu aşina olduğum bir şey değil.

- Tom is familiar with the subject.
- Tom is familiar with the topic.

Tom konuya aşina.

- I am familiar with him.
- I happen to be familiar with it.

Ben ona aşinayım.

That seems familiar to me.

Bu bana tanıdık geliyor.

I'm familiar with the subject.

Ben konuya aşinayım.

He is familiar with computers.

O, bilgisayarlara aşinadır.

You look familiar to me.

Bana tanıdık geliyorsun.

Tom saw many familiar faces.

Tom çok tanıdık yüzler gördü.

Tom looked familiar to Mary.

Tom Mary'ye tanıdık görünüyordu.

I knew you looked familiar.

Tanıdık geldiğini biliyordum.

Doesn't that car look familiar?

O araba sana tanıdık gelmedi mi?

Why is this so familiar?

Bu neden bu kadar tanıdık?

Are you familiar with this?

Buna aşina mısın?

Are you familiar with that?

Bunu biliyor musunuz?

This drink tastes somewhat familiar.

Bu içeceğin tadı biraz aşina.

This song sounds somewhat familiar.

Bu şarkı biraz tanıdık geliyor.

Tom heard a familiar voice.

Tom tanıdık bir ses duydu.

I know it sounds familiar.

Bunun aşina göründüğünü biliyorum.

I'm familiar with Tom's work.

Ben Tom'un çalışmalarına aşinayım.

Tom and Mary look familiar.

Tom ve Mary tanıdık görünüyor.

Why do you look familiar?

Neden tanıdık görünüyorsun?

Dan wasn't familiar with weapons.

Dan silahlarla aşina değildi.

I saw many familiar faces.

Birçok tanıdık yüz gördüm.

I am familiar with him.

Ben ona aşinayım.

This all sounds extremely familiar.

Bunun hepsi son derece tanıdık geliyor.

That man looks vaguely familiar.

Şu adam belli belirsiz tanıdık görünüyor.

I'm not familiar with that.

Ben ona aşina değilim.

There are many familiar words.

Birçok tanıdık kelime var.

Layla heard a familiar sound.

Leyla tanıdık bir ses duydu.

I'm very familiar with that.

- Buna çok alışkınım.
- Buna çok aşinayım.

I'm familiar with this area.

- Bu bölgeyi bilirim.
- Bu muhite aşinayım.

I thought you looked familiar.

Tanıdık göründüğünü düşündüm.