Examples of using "Fur" in a sentence and their turkish translations:
Bu kurt kürkü.
Koyun kürkü kabarıktır.
çok fazla bir furya patlamıştı
O kedinin güzel bir kürkü var.
Kürk mantolar satışa sunulmuştur.
Sadece hayvanlar kürk giymeli.
Tom bir kürk tüccarıdır.
Tom Mary'ye bir kürk manto aldı.
Tom Mary'ye kürk manto verdi.
O bir kürk ceket giymişti.
Bir kunduz kürkü çok yumuşaktır.
Bu ceket kürkle astarlanmıştır.
Mary bir kürk ceket giyiyordu.
Kedimin tüyleri tamamen keçeleşmiş.
Bu bence bir kedigil tüyü.
Tüy! Şuradaki dala takılmış.
Tüyleri nemi çekiyor
Onun ceketinin içi kürktür.
Kürk ceket giymemelisin.
Kedimizin kürkü parlaklığını kaybetti.
Onun vücudu kahverengi kürkle kaplıydı.
O kürk ceket onun daha büyük görünmesini sağlar.
Sibirya kurtlarının kalın bir kürk mantosu vardır.
Tom, Mary için bir kürk palto almak istedi.
O kürk ceketini elden çıkarmak zorundaydı.
Ayının kürkünü onu avlamadan önce satma.
Onların kürkleri üzerinde yüzlerce kene vardı.
Tom, Mary'ye bir kürk satın almaya karar verdi.
Tom Mary'ye bir kürk ceket almak istedi.
Sami kürk paltoyu satın alacaktı.
O hayat, kürklü fok yavrusu için hiç kolay değil.
Yeni kürk mantolar vitrinde sergilendi.
Tilki kendi derisini değiştirir ama karakterini değiştirmez.
Tom, Mary için bir kürk palto almak istedi.
Ama büyük kedilerin kürklerinde nadiren koku bulunur.
Deri ve tüy kaplı gözleri bu köstebeği tamamen kör bırakmıştır.
Hırsızlar bizim daireye zorla girdi ve eşimin kürk ceketini çaldı.
Kürküme bakmazsam, çok dağınık hale gelir.
Kürklü foklarla yakından akraba olsalar da onlardan yedi kat büyüktürler.
O, aşağıda kürk ceketini çıkardı, yukarı gitti ve kapıyı hafifçe çaldı.
Mossel Körfezi, Güney Afrika'daki bu ufacık ada 4.000 Güney Afrika kürklü fokuna ev sahipliği yapmaktadır.
Şehrin ışıklarını geride bırakıp karanlık açık okyanusa ulaşan kürklü foklar artık daha güvende.