Translation of "Pinocchio" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Pinocchio" in a sentence and their turkish translations:

Pinocchio, you wicked boy!

Pinokyo, seni yaramaz çocuk!

Pinocchio had a long nose.

Pinokyo'nun uzun bir burnu vardı.

My little Pinocchio, my dear little Pinocchio! How did you burn your feet?

Benim küçük Pinokyom, benim sevgili küçük Pinokyom! Ayaklarını nasıl yaktın?

Pinocchio, although alone, defended himself bravely.

Pinokyo, tek başına olmasına rağmen, kendini cesurca korudu.

Pinocchio, apologize for that, or look out!

- Pinokyo, bunun için özür dilerim, ya da dışarı bak!
- Pinokyo, bunun için özür dilerim, ya da dikkat et!

The old man named the wooden doll Pinocchio.

Yaşlı adam ahşap bebeğe Pinokyo adını verdi.

Pinocchio closed his eyes and pretended to be asleep.

Pinokyo gözlerini kapadı ve uykudaymış gibi davrandı.

Pinocchio tried his best to get there, but he couldn't.

Pinokyo oraya ulaşmak için elinden geleni yapmaya çalıştı ama başaramadı.

Pinocchio understood that the boys had played a trick on him.

Pinokyo, çocukların ona bir oyun oynamış olduğunu anladı.

"Poor blackbird!" said Pinocchio to the Cat. "Why did you kill him?"

Pinokyo, kediye "Zavallı karatavuk!" dedi. "Onu neden öldürdün?"

"It's true, it's true!" cried Pinocchio in tears. "I won't do it again."

Pinokyo gözyaşları içinde "Doğru, doğru!" diye ağladı. "Bunu tekrar yapmayacağım."

As soon as Pinocchio was in bed, he fell fast asleep and began to dream.

Pinokyo yataktaydı, hızla uykuya daldı ve rüya görmeye başladı.

There is no mercy here, Pinocchio. I have spared you. Harlequin must burn in your place. I am hungry and my dinner must be cooked.

Burada merhamet yok, Pinokyo. Senin canını bağışlıyorum. Harlequin senin yerine yanmalı. Ben acıktım ve akşam yemeğim pişirilmeli.