Translation of "Pinned" in Turkish

Tarantula just pinned flat.

Tarantula dümdüz duruyor.

He was pinned down by a fallen tree.

Düşen bir ağaç tarafından hareketsiz kaldı.

Tom pinned a white corsage on Mary's dress.

Tom, beyaz süs çiçek demetini Mary'nin elbisesine iğneyle tutturdu.

Tom and Mary were pinned under the wreckage.

Tom ve Mary enkazın altına sıkıştı.

To find a terrified man pinned on the floor.

dehşete düşmüş bir adamı yere yapışık bir şekilde bulmuş.

When Kawazoe pinned me down at the meeting, I broke out in a cold sweat.

Kawazoe beni toplantıda sıkıştırdığı zaman, soğuk terler döktüm.