Examples of using "Broke" in a sentence and their turkish translations:
Şemsiyem kırık.
O, beş parasızdır.
Biz meteliksiziz.
Onlar meteliksiz.
Tom şunu kırdı.
Bilgisayar bozuldu.
Onu kırdım.
Sözünden döndün.
- Tom sözünü tutmadı.
- Tom sözünden döndü.
- Tom sözünü yerine getirmedi.
Tom meteliksiz olabilir.
- Fırtına patladı.
- Fırtına çıktı.
Tony onu bozdu.
Elinden geleni yap!
- Alkış patlak verdi.
- Alkış koptu.
Kapı kolu kırık.
Biz meteliksiz miyiz?
Prezervatif hasarlı.
Şişem kırıldı.
Sen bir şey kırmadın.
Aynam kırıldı.
Saatim kırıldı.
- Biz züğürttük.
- Biz meteliksizdik.
- Biz beş parasızdık.
Biz ayrıldık.
Tom ruhen yıkıldı.
Tom zorla girdi.
Tom onu kırdı.
Tom onu kırdı.
Tom züğürttü.
Onu kırdım.
Beş parasızdım.
Neredeyse beş parasızım.
Gerçekten züğürtüm.
Sadece kırdı.
Bunu sen kırdın.
Bunu kim kırdı?
İletişimler bozuldu.
Fincan kırıldı.
Onu kim kırdı?
Radar bozuldu.
Bizim prezervatifimiz patlak.
Ben onu kırdım.
Neredeyse beş parasızız.
Şemsiyem kırık.
Ayna kırıldı.
Beş parasız olduğumu herkes biliyor.
Tom meteliksiz olmalı.
Tom meteliksiz olduğunu söyledi.
O her iki kolunu da kırdı.
Tom, Mary ile ilişkisini bitirdi.
Birisi apartman daireme zorla girdi.
Kuralı bozdun.
Görüşmelerimiz koptu.
Michael tabakları kırdı.
Tom pencereyi kırdı.
Araba bozuldu.
Saat bozuldu.
O, ağlayarak ayrıldı.
Bir ayaklanma patlak verdi.
O sözünü tutmadı.
Burnumu kırdın.
Ben bacağımı kırdım.
Kültablanı kırdım.
Bir tırnak kırdım.
O yasayı ihlal etti.
Savaş aniden patlak verdi.
Tom'un arabası bozuldu.
Onlar sessizliği bozdu.
Kulplu bardağı kim kırdı?
O kalbimi kırdı.
O kalbimi kırdı.
Burnumu kırdı!
Tom burnumu kırdı.
Kurallara karşı geldin.
- Az önce ayrıldık.
- Biz sadece ayrıldık.
Tom sözünden döndü.
Bacağını kırdın.
Yasayı çiğnedin.
Tom bir bardak kırdı.
Sözünden döndün.
Şiseyi kim kırdı?
Kolunu kırdın.
Telefonumu kırdım.
Emily telefonunu kırdı.
Tom sessizliği bozdu.
Kolumu kırdım.
Gülmekten kırıldılar.
Vazoyu kim kırdı?
Tom, Mary'nin kalbini kırdı.
Debriyajı kırdım.
- O bir cam kırdı.
- O bir bardak kırdı.
Tom kolunu kırdı.
Tom kalbimi kırdı.
Tırnağımı kırdım.
Tom onun burnunu kırdı.
Biri pencereyi kırdı.
O, sessizliği bozdu.
O, kolunu kırdı.