Translation of "Flat" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "Flat" in a sentence and their turkish translations:

If it's flat

ya düz ise

Isn't it flat?

O düz değil mi?

It was flat.

O düzdü.

My tire's flat.

Benim lastik patlak.

- My bicycle has a flat tire.
- My bicycle has a flat.
- My bicycle's got a flat tyre.
- My bike has a flat tyre.
- My bike's got a flat tyre.

Benim bisikletim kabak bir lastiğe sahip.

- I have a flat tire.
- I've got a flat tire.

Kabak bir lastiğim var.

- My bike has a flat tire.
- My bicycle's got a flat tyre.
- My bike has a flat tyre.
- My bike's got a flat tyre.

Bisikletimin patlak lastiği var.

Tarantula just pinned flat.

Tarantula dümdüz duruyor.

Would it be flat

düz olurmu hiç

flat worldists blame NASA

düz dünyacılar nasa'yı suçluyorlar

The world is flat

Dünya düzdür kesin

Her joke fell flat.

Onun şakası ilgi görmedi.

Her jokes fell flat.

Onun şakaları işe yaramadı.

We got a flat.

- Bir daire aldık.
- Lastiğimiz patladı.

The earth is flat.

Dünya düzdür.

We rent the flat.

Daireyi kiraladık.

The joke fell flat.

Şaka çuvalladı.

Tom has flat feet.

- Tom'un düz ayakları vardı.
- Tom düztabandır.

I have flat feet.

- Düz ayaklarım var.
- Ben düztabanım.

- Has the flat got three bedrooms?
- Does the flat have three bedrooms?

Apartman dairesinin üç yatak odası var mı?

- Has the flat got a garage?
- Does the flat have a garage?

Apartman dairesinin bir garajı var mı?

- One of your tires is flat.
- One of your tyres is flat.

Tekerlerinden birinin havası inmiş.

"She's got a flat butt."

"Düz bir poposu var."

And many would fall flat.

ki bu toplantıların çoğu da vasat kalırdı.

Can the world be flat?

acaba dünya düz olabilir mi?

But flat worlders also say

ama düz dünya'cılar şunuda söylüyor

We call flat worlders crazy

Düz dünyacılara deli diyoruz

If the world was flat

dünya düz olsaydı

Our flat has five rooms.

Bizim dairemizin beş tane odası var.

I want a flat stomach.

Düz bir karın istiyorum.

The globe into something flat.

algoritmalar oluşturmaya çalıştılar.

I've got a flat tire.

Bir patlak tekerim var.

Her flat is always clean.

Onun dairesi her zaman temizdir.

He gave a flat refusal.

O düz bir ret verdi.

We got a flat tire.

Bir patlak lastiğimiz var.

Do you have flat feet?

Düztaban mısın?

I got a flat tire.

- Patlak bir lastiğim var.
- Kabak bir lastiğim var.

The flat comes fully furnished.

Daire tamamen mobilyalıdır.

It's flat as a pancake.

Bu dümdüz.

Mary prefers flat-chested women.

Mary düz göğüslü kadınları tercih eder.

Mary's flat is a mess.

Mary'nin evi bir kargaşa.

Chaos reigns in Mary's flat.

Kaos Mary'nin evinde hüküm sürer.

Tom is a flat-earther.

- Tom düz Dünyacıdır.
- Tom bir düz Dünyacı.

That's a flat-out lie.

Bu düpedüz yalan.

And I had a flat butt.

ve düz bir popom vardı.

Huseyin the world is not flat

hüseyin dünya düz değildir

And is the world really flat?

ve dünya gerçekten düz mü acaba

Let them hide why it's flat

Neden düz olduğunu bizden saklasınlar ki

Where is the world flat goods

Dünya'nın neresi düz mal

The earth is round, not flat.

Dünya yuvarlaktır, düz değil.

Apparently that shabby flat is vacant.

Anlaşılan o eski püskü daire boş.

Dennis lay flat on the floor.

Dennis yere uzanıp yattı.

He fell flat on the floor.

O yere düz düştü.

He gave me a flat answer.

O bana düz bir cevap verdi.

One tire looks a little flat.

Bir lastik biraz düz görünüyor.

I guess the battery is flat.

Sanıyorum ki pil bitti.

The landscape was flat and monotonous.

Manzara tatsız ve monotondu.

Her girlfriend is completely flat-chested.

Onun kız arkadaşı tamamen düz göğüslü.

This truck has a flat tire.

Bu kamyonun bir patlak lastiği var.

Tom fell flat on his face.

- Tom yüzüstü yere kapaklandı.
- Tom yüzünün üzerine düştü.
- Tom yüzüstü yere yapıştı.
- Tom yüzükoyun yere kapaklandı.
- Tom yeri öptü.
- Tom eline yüzüne bulaştırdı.

Has the flat got a garden?

Apartman dairesinin bir bahçesi var mı?

Jane spent a very flat weekend.

Jane durgun bir hafta sonu geçirdi.

Flat ironing my hair takes forever.

Saçımı ütüyle düzeltmek sonsuza kadar sürüyor.

Tom fell flat on the floor.

Tom yüzüstü yere düştü.

Tomas believes the earth is flat.

Tomas dünyanın düz olduğuna inanıyor.

My car has a flat tire.

Arabamın patlak bir lastiği var.

Tom lay flat on the floor.

Tom yere uzandı.

Tom has a flat in London.

Tom'un Londra'da bir dairesi var.

They're happy with their new flat.

Yeni dairelerinden memnunlar.

Tom's flat is full of antiques.

Tom'un dairesi antikalarla doludur.

I helped Tom find a flat.

Tom'un bir daire bulmasına yardımcı oldum.

Your left rear tire is flat.

Sol arka lastiğinin havası inmiş.

- Columbus proved that the world is not flat.
- Columbus proved that the world isn't flat.

Kolomb dünyanın düz olmadığını ispatladı.

flat earthers give the following example again

düz dünya'cılar yine şu örneği veriyorlar

flat worldists answer this question as follows:

düz dünyacılar ise bu soruyu şöyle cevaplıyor

flat worldists who say it is circling

daire çizerek olduğunu söylüyor düz dünyacılar

Is the world flat? is it round?

dünya düz mü? yuvarlak mı?

But it's not like flat paper, that's

Ama dümdüz kağıt gibi değil ki bu

The top of the hill is flat.

Tepenin üstü düzdür.

- This is Tom's flat.
- That's Tom's apartment.

Burası Tom'un dairesidir.

My flat is on the third floor.

Benim dairem üçüncü katta.

Could you please fix this flat tire?

Lütfen bu düz lastiği tamir eder misiniz?

People once believed the world was flat.

Bir zamanlar insanlar dünyanın düz olduğuna inanırdı.

Can you fix the flat tire now?

Şimdi patlak lastiği tamir edebilir misin?

I offered to fix Tom's flat tire.

Tom'un patlak tekerini tamir etmeyi önerdim.

Put your hands flat on the table.

Ellerini masanın üstüne düz koy.

They believed that the earth was flat.

Dünyanın düz olduğuna inanıyorlardı.

- I was flat broke.
- I was penniless.

Beş parasızdım.

Flat land has no mountains or hills.

Düz arazi hiçbir dağ veya tepeye sahip değildir.

One of my bicycle tires is flat.

Bisikletimin lastiklerinden biri düz.

The tire on my bicycle is flat.

Bisikletimdeki lastik düz.

Small hills look flat from an airplane.

Küçük tepeler uçaktan düz görünüyorlar.

In this flat lives an evil spirit.

Bu dairede bir kötü ruh yaşıyor.

Tom believes that the Earth is flat.

- Tom dünyanın düz olduğuna inanıyor.
- Tom düz Dünyacıdır.
- Tom bir düz Dünyacı.