Examples of using "Obstacle" in a sentence and their turkish translations:
"Hadisene, karşımdaki engel.
Kötü hava engel değildir.
O her engelin üstesinden gelebilir.
O beklenmedik bir engelle karşılaştı.
Bu çok ilgi çekici bir engel parkuru.
İlk engelin üstesinden gelmeyi başardık.
Onlar yoldan bir engeli kaldırdı.
Skandal, kariyeri için bir engeldi.
İnsan doğası dünya barışı için bir engeldir.
Esneklik yokluğu birinin gelişmesinde bir engeldir.
İklim bozukluğu ile baş etmenin önündeki en büyük engel
Sigarayi bırakmayı denedin ve başarısız olduysan bunun sana engel olmasına izin verme. Bırakmayı ne kadar çok denersen başarı sansın da o kadar büyük olur. Belki de geçen sefer hazır değildin.