Examples of using "Managed" in a sentence and their turkish translations:
İdare edebilirdik.
O kaçmayı başardı.
şahıslara göre yönetildiğini
İdare edebilirdik.
O kaçmayı başardı.
O kaçmayı başardı.
Tom kaçmayı başardı.
Ben kaçabildim.
Kimse hayatta kalamadı.
- Sami hayatta kalmayı başardı.
- Sami kurtulmayı başardı.
Tom kaçmayı başardı.
- Her şeye rağmen onu becerdin.
- Her şeye rağmen onu başardın.
Meşgul etmeyi başardım.
Onlar Tom'u kurtarmayı başardı.
Bu restoran kötü yönetildi.
Betty iyi şarkı söylemeyi başardı.
Onları kurtarmayı başardık.
Tom bizi kurtarmayı başardı.
Tom onları kurtarmayı başardı.
Tom beni kurtarmayı başardı.
Onlar onu kurtarmayı başardı.
Tom onu kurtarmayı başardı.
Onları kurtarmayı başardım.
Tom Mary'yi kurtarmayı başardı.
İçeri girmeyi başardım.
Tom yakalanmaktan kurtulmayı başardı.
Fadil kaçmayı başardı.
Maliyetleri düşürmeyi başardık.
Tom kaçmayı başardı.
Tom onu yapmayı başardı.
Tom'un yardımı olmadan becerebilirdik.
Böylece yola çıktım
Şirket ayakta kalmayı başardı.
O, makineyi çalıştırabildi.
Kitabı bitirebildim.
O, dışarıya belli etmedi.
Sınavı geçebildi.
Ben onun ofisini bulabildim.
Zorluğun üstesinden gelmeyi başardım.
- Hiç şirket yönettin mi?
- Hiç şirket yönettiniz mi?
Philippe olmadan başaramazdık.
Tom sınavı geçebildi.
Kanamayı durdurabildim.
Sonunda onu yayınlamayı başardım.
Tom öfkesini kontrol etmeyi başardı.
Tom'un yardımı olmadan becerebilirdik.
Hâlâ beni şaşırtmayı başardın.
Tom her şeyi kendi taşımayı başardı.
Dan, Linda'nın parmak izlerini almayı başardı.
Dan suçsuzluğunu kanıtlamayı başardı.
Tom kapıyı açmayı başardı.
Dan yetkililerden kaçmayı başardı.
Tom nihayet onu yapmayı başardı.
O, dağa tırmanmayı başardı.
O bir araba sürebildi.
Ben işi bitirebildim.
Tom Mary'nin evini bulabildi.
Tom biraz para kazanmayı başardı.
Zaten bunu yapmayı başardım.
Sonunda onu ikna etmeyi başardık.
Her şeyi kendi başına taşımayı başarabildi.
Araba kullanmayı öğrenmeyi başardı.
Şirket ağabeyim tarafından yönetilir.
Yani Google, bir bilgisayar tarafından yönetiliyor.
Harry nehri yüzerek geçmeyi başardı.
Oraya zamanında varabildim.
Planından bahsetmemeyi başardı.
Otoriteler dövizi dengede tutmayı başardı.
Şu şirket bir yabancı tarafından yönetilmektedir.
Birkaç hesabı güvenceye alabildi.
Tom bana doğruyu söylemeyi başardı.
Ondan kurtulmayı başardım.
Tom yeni bir iş bulabildi.
Tom zamanında oraya varmayı başardı.
Tom bir pencereden kaçmayı başardı.
Tom geçinmeyi başardı.
Tom hava kararmadan eve varabildi.
Son treni yakalamayı başardım.
O, zamanında oraya varabildi.
- Nehri yüzerek geçebildik.
- Biz nehirde yüzmeyi başardık.
Tom'u gelmesi için ikna edebildim.
Hava kararmadan eve varabildi.
Tom nehri yüzerek geçmeyi başardı.
Tom tam zamanında kaçmayı başardı.
Tam zamanında kaçmayı başardık.
Oraya zamanında varabildik.
Sonunda, onu bulmayı başardım.
Tom ödevini hızla bitirebildi.
Tom pencereyi zorlayarak açmayı başardı.
Tom kilitli kapıyı açmayı başardı.
Bir ankesörlü telefon bulmayı başardım.
Dan yangını söndürmeyi başardı.
Tom yangını söndürmeyi başardı.
Ben bunu yapmayı başardığıma sevindim.
- Neredeyse trene yetişemiyordum.
- Trene güçlükle yetişebildim.
Tom testi geçmeyi zorlukla başardı.