Examples of using "Weather" in a sentence and their turkish translations:
- Ne berbat bir hava!
- Ne korkunç hava!
Ne korkunç bir hava!
Ne güzel bir hava!
Hava nasıl?
- Hava nasıl?
- Hava durumu nasıl?
Hava düzeldi.
Hava değişken.
Hava rüzgarlı.
Hava güzel mi?
Hava nasıl?
Ne muhteşem bir hava.
Ne harika hava!
Hava ne kadar berbat!
Hava sık sık değişir.
Ne korkunç bir hava!
Ne kadar da kötü hava!
Ne güzel bir hava!
Hava nasıl?
Bu havadan nefret ediyorum!
Hava aşırı sıcak.
Soğuk havaya katlanabilirim ama sıcak havaya değil.
Hava müsait olursa geleceğim.
Orada hava nasıl?
Hava raporu kötü.
Hava dün nasıldı?
- Ben soğuk havaya alışkınım.
- Ben soğuk havaya alışığım.
Bugün hava berbattır.
Bugün hava güzel!
Hava soğuyor.
- Bugün hava güzel.
- Hava bugün güzel.
Hava çok sıcak.
Dün hava durumu pek iyi değildi.
Boston'da hava nasıl?
Yarın hava nasıl olacak?
Gazeteler hava raporlarını taşır.
Sonbahar havası değişkendir.
Hava tehdit ediyor.
Soğuk hava geliyor.
- Hava ılık oldu.
- Hava ılıdı.
Hava yağmurlu kaldı.
Hava ideal idi.
Soğuk havayı sevmem.
Hava aniden değişti.
Hava güneşli.
Hava yağmurlu.
Hava karlı.
- Hava güzel.
- Hava iyi.
Hava soğuk.
Hava çok kötüydü.
Hava soğudu.
Hava yağmurluydu.
Hava durumları değişebilir.
Hava muhteşemdi.
Hava harika, değil mi?
Güzel hava, değil mi?
Kötü bir hava.
Hava mükemmeldi.
Sert hava insanları korkutur.
Hava ne alemde?
Hava güzel mi?
Hava kötü.
Hava çok güzeldi.
Hava ılık ve yumuşaktı.
Hava güzeldi.
Bu havayı seviyorum.
Hava değişkendi.
Hava korkunç.
Bu havaya ihtiyacımız vardı.
Bu olağan dışı bir hava.
Hava harikaydı.
Hava kötü değil mi?
Hava harika değil mi?
Hava iyi değil mi?
Hava güzel değil mi?
Hava kötüleşti.
Hava nasıl?
Hava güzel.
Hava güzel mi?
Hava kötü kaldı.
Hava düzeldi.
Ah! Ne hoş bir hava!
Hava hızla değişti.
Hava sıcak.
Daha sıcak havayı tercih ediyorum.
Hava açılmadı.
Bu havadan nefret ediyorum.