Examples of using "Unexpected" in a sentence and their turkish translations:
Bu beklenmiyordu.
O beklenmiyordu.
Hiç beklenmedik bir durum.
Bu beklenmedik.
Beklenmeyeni yap.
Beklenmedik bir şey oldu.
Beklenmeyen bir şey olmadı.
Beklenmeyeni bekle.
Beklenmedik sonuçlar açıklandı.
- O, oldukça beklenmeyen bir durumdur.
- Bu pek beklenmeyen bir durumdur.
- Birden beklenmedik bir şey oldu.
- Aniden umulmadık bir şey meydana geldi.
Beklenmedik değildi.
Sonuç beklenmiyordu.
Bu sadece çok beklenmedik.
Bugün beklenmeyen bir şey olmadı.
Ne beklenmedik bir sürpriz!
Ne beklenmeyen bir zevk!
Her zaman davetsiz gelir mutluluk.
Olanlar beklenmedikti.
Beklenmeyen her zaman olur.
- O gerçekten beklenmiyordu.
- O gerçekten beklenmedik bir şeydi.
Bu bütünüyle beklenmedikti.
Bu tamamen beklenmediktir.
Bu tamamen beklenmedikti.
Beklenmedik bir şey oldu.
O beklenmedik engellerle karşılaştı.
Beklenmedik ziyaretçilerimiz vardı.
Tavsiyesini hiç beklemiyordum,
Görünüşe göre, soru beklenmiyordu.
Kader genellikle beklenmeyeni gönderir.
Tom bazı beklenmedik sorunlarla karşılaştı.
Bazı beklenmedik sorular vardı.
Bazı beklenmedik cevaplar vardı.
- Ve sonra umulmayan bir şey oldu.
- Ve sonra umulmayan bir şey cereyan etti.
Onun beklenmeyen ziyaretinden hoşlandım.
Bu biraz beklenmedikti.
Ani oldu biraz.
Beklenmedik bir fırsattı.
Bazı beklenmedik zorluklar ortaya çıktı.
Davetsiz misafirleri sevmiyoruz.
Bu beklenmedik bir sürpriz.
Bu beklenmedik sonuçlara yol açtı.
O beklenmedik bir engelle karşılaştı.
Bu beklenmedik bir dönüş.
Beklenmeyen bir hata oluştu.
Onun biraz beklenmedik olduğunu biliyorum.
Beklenmedik olayları öngörmeliyiz.
Beklenmedik şeyler her zaman olur.
Teklifim beklenmedik bir muhalefetle karşılaştı.
Beklenmedik bir zorlukla karşılaştık.
Onlar sadece beklenmedik bir şey yapabilir.
Beklenilmemeyi beklemeyi öğrendim.
Beklenmedik şeyleri görmeye hazırız.
Tom'un garip mantığı beklenmedik sonuçlar verdi.
Beklenmeyen sonuca şaşırdım.
Seninle burada karşılaşmak beklenmedik bir zevk.
Beklenmeyen giderler için hazır mısın?
Tom'un beklenmedik ölümü çalışma arkadaşları mahvetti.
Ben, onun beklenmedik ziyaretinden mutlu oldum.
Tom, Mary'den beklenmedik bir ziyaret aldi.
Beklenmedik bir saldırıya karşı savunma yoktur.
Gezimiz sırasında beklenmedik olaylarımız olmadı.
Tom için, kovulmak beklenmeyen bir şoktu.
Kovulmak onun için beklenmedik bir şoktu.
dünyadan bazı örnekler göreceğiz.
Oradayken beklenmedik bir hediye aldım.
Bir şey kesin; ummadık taş, baş yarabilir.
Sizden bir hediye almak beklenmedik bir sürprizdi.
Bazen vahşi doğada işler beklenmedik şekilde sonuçlanabilir.
Neden beklenmedik bir şeyde umuzsuzluğa düşelim?
Fakat, hikayem burada yine beklenmedik bir şekil aldı.
Umulmayan şeyden korkma ama kendini buna hazırla.
Hiç beklemediğim bir şeydi, bu yüzden çok şaşırmıştım.
Biraz şans bazen beklenmedik bir başarıya götürür.
Onun beklenmedik sorusuna nasıl cevap vereceğimi şaşırdım.
Bence bu gerçekten doğru, çünkü yorumlama becerimizi değiştiren
Beklenmedik bir şey olmazsa seni yarın görebileceğim.
Beklenmeyen bir para erkek kardeşimin ve karısının maddi durumunu düzeltti.
Ilık bahar aylarının gelişiyle Kartacalı general beklenmeyeni yapıyor.
Beklenmedik bir şey gündeme geldiği için yarın seni karşılayamayacağım.
Sizi evimde burada bulmanın beklenmedik onurunu neye borçluyum?
Beklenmedik sağlık giderlerini ödemek için tasarruflarımızı gözden geçirmek zorunda kaldık.
Sigorta bize içinde yaşadığımız dünyanın tamamen güvenli olmadığını hatırlatıyor; biz hastalanabiliriz ya da beklenmedik şeylerle karşılaşabiliriz.