Translation of "Challenging" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Challenging" in a sentence and their turkish translations:

It's certainly challenging.

O kesinlikle zorlayıcı.

It's really challenging.

O gerçekten büyüleyici.

This is also challenging.

Bu da oldukça zor.

They certainly are challenging.

Çok büyük meydan okumalarla karşılaşacakları kesin.

I love challenging myself.

Ben kendime meydan okumayı severim.

To the challenging jobs ahead,

kendilerini tamamen vermelerine ihtiyacımız var

Are you challenging my authority?

Benim otoriteme karşı mı çıkıyorsun?

It's both challenging and exciting.

Bu hem ilgi çekici hem de heyecan verici.

Friendships tend to be challenging.

Dostluklar zorlu olma eğilimindedir.

It's a very challenging racetrack.

Çok zorlu bir yarış pisti.

The fiscal situation is challenging.

Mali durum zorluyor.

I work under challenging conditions.

Zor koşullar altında çalışıyorum.

It's clearly a challenging market.

Açıkçası zorlu bir pazar.

Tom just kept challenging me.

Tom bana meydan okumaya devam etti.

Why is Tom challenging Mary?

Tom neden Mary'ye meydan okuyor?

Tom faces a challenging job.

Tom zorlu bir işle karşı karşıyadır.

When embarking on a challenging endeavor

gerçekten inandığımız bir amacı ilerleten

The challenging boxer defeated the champion.

Meydan okuyan boksör, şampiyonu yendi.

And challenging them to change our country.

ülkemizi değiştirme konusunda zorlamada yatmaktadır.

Men of ideas were challenging old dogmas.

Fikir adamları eski doktrinlerle mücadele ediyorlar.

In the challenging years that lay ahead.

ilerideki zorlu yıllarda İmparator tarafından fena halde özlenecekti .

This is a very challenging obstacle course.

Bu çok ilgi çekici bir engel parkuru.

In order to make life equally challenging for everyone.

ya da diğer engelli olanlarımıza yardımcı ve destekleyici olacak teknoloji.

It is challenging and I am learning a lot.

O ilgi çekici ve ben çok şey öğreniyorum.

Is essential to questioning orthodoxies and challenging what we think we know.

ve bildiğimizi sandığımız şeyleri sorgulamada çok önemli.

The trail ahead is gonna be full of challenging obstacles, requiring tough decisions.

ilerideki güzergâh da zor kararlar almayı gerektiren engellerle dolu olacak demektir.

Reading has always been hard for me, and even now I still find it challenging.

Okumak, her zaman benim için zor olmuştur ve hatta hâlen zor buluyorum.

Safe, and a little bit wiser. Sticking together can be challenging in these dense, dark rain forests.

Artık güvende, biraz da akıllandı. Bu yoğun, karanlık yağmur ormanlarında ayrı düşmemek zor olabiliyor.