Examples of using "Crows" in a sentence and their turkish translations:
- Kargalar karadır.
- Kargalar siyahtır.
Kargalar akıllıdır.
Kargalar akıllı kuşlardır.
Kargalar. Efendime söyleyeyim, askerlik.
Son zamanlarda her yerde kargalar görüyoruz.
Her sabah horoz öter.
Horozlar güneş doğarken öter.
- Kargalar sık sık çöp ararlar.
- Kargalar ekseriyetle çöp ararlar.
Kargalar yuvalarını yapıyorlar.
Tom kargaları korkutup kaçırıyor.
Ben kargalara taş atıyorum.
Küçük kargaların büyük gagaları vardır.
Her horoz kendi çöplüğünde öter.
- Hiç kargalara taş attın mı?
- Kargalara hiç taş attın mı?
Horoz ötmeden önce gitmiş olacağım.
- İki karga gökyüzünde uçuyor.
- İki karga gökte uçuyor.
- Bunlar kuzgun değil inektir.
- Bunlar kuzgun değil, bunlar inek.
Kargalar çiftçinin mısır alanını harap ettiler.
Horoz ötmeden önce sen beni üç kez inkâr edeceksin.
Horoz sabahleyin "kukuriku" diye öter.
Birinin karatavuğu kargalardan ya da hatta küçük kargalardan ayırt etmesi için bir kuş bilimci olması gerekmiyor.