Translation of "Crows" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Crows" in a sentence and their turkish translations:

Crows are black.

- Kargalar karadır.
- Kargalar siyahtır.

Crows are smart.

Kargalar akıllıdır.

Crows are smart birds.

Kargalar akıllı kuşlardır.

Crows. Let me see, military.

Kargalar. Efendime söyleyeyim, askerlik.

Lately, we see crows everywhere.

Son zamanlarda her yerde kargalar görüyoruz.

Every morning, the rooster crows.

Her sabah horoz öter.

The rooster crows at sunrise.

Horozlar güneş doğarken öter.

Crows often fish through refuse.

- Kargalar sık sık çöp ararlar.
- Kargalar ekseriyetle çöp ararlar.

The crows make their nest.

Kargalar yuvalarını yapıyorlar.

Tom is scaring the crows away.

Tom kargaları korkutup kaçırıyor.

I am throwing stones at crows.

Ben kargalara taş atıyorum.

Small crows have the largest beaks.

Küçük kargaların büyük gagaları vardır.

Every cock crows on his own dunghill.

Her horoz kendi çöplüğünde öter.

Have you ever thrown stones at crows?

- Hiç kargalara taş attın mı?
- Kargalara hiç taş attın mı?

I'll be gone before the rooster crows.

Horoz ötmeden önce gitmiş olacağım.

Two crows are flying in the sky.

- İki karga gökyüzünde uçuyor.
- İki karga gökte uçuyor.

These are not ravens; these are crows.

- Bunlar kuzgun değil inektir.
- Bunlar kuzgun değil, bunlar inek.

Crows all but destroyed the farmer's field of corn.

Kargalar çiftçinin mısır alanını harap ettiler.

Before the cock crows, you will deny me three times.

Horoz ötmeden önce sen beni üç kez inkâr edeceksin.

The rooster crows, "Cock-a-doodle-doo!" in the morning.

Horoz sabahleyin "kukuriku" diye öter.

One does not need to be an ornithologist to be able to distinguish blackbirds from crows or even jackdaws.

Birinin karatavuğu kargalardan ya da hatta küçük kargalardan ayırt etmesi için bir kuş bilimci olması gerekmiyor.