Translation of "Involuntary" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Involuntary" in a sentence and their turkish translations:

- Do you ever have involuntary urination?
- Do you suffer from involuntary urination?

- Sen hiç istemsiz idrar yaşadın mı?
- Hiç idrarını kaçırdın mı?

Breathing is an involuntary bodily process.

Solunum istemsiz bir bedensel süreçtir.

It's an involuntary tick, please disregard it.

Bu istem dışı bir tik, lütfen görmezden gelin.

Any emotion, if it is sincere, is involuntary.

Herhangi bir duygu, eğer samimi ise, istem dışıdır.

Tom's involuntary redundancy will force him to make some lifestyle changes.

- Tom'un istem dışı işten çıkarılması, onu hayatında birtakım değişiklikler yapmaya zorlayacaktır.
- İsteği dışında işten çıkarılması, Tom'u hayatında bazı değişiklikler yapmaya zorlayacak.

On appeal, Tom claimed that his original guilty plea was coerced and involuntary.

Temyizde Tom, asli suçu kabul etmeye zorlandığını ve bunun gayriihtiyari olduğunu iddia etti.

After a lengthy trial, the woman was sentenced to 5 years in prison for involuntary manslaughter.

Uzun bir duruşmadan sonra, kadın kasıtsız adam öldürmekten beş yıl hapse mahkûm edildi.