Examples of using "Lifestyle" in a sentence and their turkish translations:
O sofu bir yaşam tarzı yaşar.
Bilim yaşam tarzımızı kurar.
Sami, Leyla'nın yaşam tarzını kıskanıyordu.
Onların yaşam biçimi bizimkinden farklı.
Tom'un savurgan bir yaşam tarzı var.
Alışılmadık bir yaşam biçimini benimsedi.
Bu sanatçının yaşam tarzı sıradışıdır.
O sağlıklı bir yaşam tarzına sahiptir.
Ben laik bir yaşam tarzı yaşıyorum.
Bu gerçekten onun yaşam tarzı değildi.
Bu yaşam tarzını sürdüremem.
Leyla kırsal yaşam biçimini seviyordu.
Leyla abartılı yaşam tarzından keyif alıyordu.
Sami kırsal yaşam tarzından zevk alıyordu.
Tom savurgan bir hayat sürüyor.
ve bitkin hayat tarzları yüzünden lanetlenmişler,
geleneksel bir yaşam sürdürüyorlar
Tom yaşam tarzını değiştirmeli.
O, yaşam tarzını değiştirmeli.
Tom çok tutumlu bir yaşam tarzı yaşadı.
Tom çok savurgan bir yaşam tarzı sürdürüyor.
Leyla kısa süre içinde kırsal yaşam tarzını benimsedi.
Sağlıklı bir yaşam tarzı yaşıyor musunuz?
Sami o yaşam tarzına alıştı.
Sami, Leyla'nın yaşam tarzını çok fazla uygun görmüyordu.
- Yaşam stilini değiştirmen lazım.
- Hayat tarzını değiştirmen gerekiyor.
Onun yaşam tarzını değiştirmesi gerekiyor.
Sami'nin yaşam tarzını değiştirmesi gerekiyordu.
Lifestyle Heart Trial'ı düşünün örneğin,
Araştırmacıların bulgularına göre bu yaşam tarzı hastalarında
Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.
Mary dengeli bir yaşam tarzına sahip olmak istiyor.
Yaşam tarzınıza dikkatle bir göz atın.
Sami o hayat tarzına dönmeyecek.
Tom Boston'da bohem hayatı yaşıyor.
Görünüşü de hayat tarzı kadar gariptir.
Tabii ki yaşam tarzımız Amerika'dan farklı.
Yaşam tarzını değiştirmesi gerektiğini düşünüyorum.
Tom ve Mary yetinmeci bir yaşam tarzını benimsedi.
Çoğu roman ve gösteriler, tarımsal yaşam biçimini romantikleştirir.
En büyük sanatçılar bu kimliği ve yaşam tarzını benimsedi,
çünkü öyle ya, bu arzuladığımız bir hayat tarzı değil.
Yine de, Mujica bu kadar basit bir hayat tarzına sahipken, ülkesi ekonomik olarak büyüdü.
Mary çok para kazanır ve göz alıcı bir yaşam tarzına sahiptir.
- Tom'un istem dışı işten çıkarılması, onu hayatında birtakım değişiklikler yapmaya zorlayacaktır.
- İsteği dışında işten çıkarılması, Tom'u hayatında bazı değişiklikler yapmaya zorlayacak.
O sağlıklı bir yaşam tarzına sahiptir.
Tom Batılı yaşam tarzı ile ilgili çevresel etkileri anlamıyor.
Tom'un sağlıklı bir yaşam tarzı vardır.
İşte günlük yaşamınızda kullanabileceğiniz dört kolay örnek:
Yüksek apartman kompleksleri, gelişmiş liman bölgesi, gökdelenler
böyle bir tarz ya da yaşam şekliyle bağlantılı olmak zorundasınız.
Bu duvar resmi, antik zaman insanlarının yaşamlarına küçük bir bakış edinmemize olanak sağlıyor.
Arkadaşlarımdan birçoğu kendi başlarına yaşamaya çalıştı ancak yaşam biçimleri için yetersiz para nedeniyle eve döndü.
Yaşama gücü yorulmadan zamanın geniş bir süreci için bir fiziksel veya zihinsel aktivite taşıma kapasitesidir. Sen sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürerek sağlıklı ve dengeli bir diyet tüketerek, eğitim tarafından yaşama gücünü artırabilirsin.