Translation of "Coats" in Turkish

- They put their coats on.
- They put on their coats.

Paltolarını giydiler.

Where are our coats?

Mantolarımız nerede?

Fur coats are on sale.

Kürk mantolar satışa sunulmuştur.

Let me take your coats.

Ceketlerimi alayım.

- Tom and I were both wearing black coats.
- Both Tom and I were wearing black coats.

Hem Tom hem de ben siyah ceket giyiyorduk.

- Both Tom and Mary were wearing black coats.
- Tom and Mary were both wearing black coats.

Tom da Mary de siyah ceket giyiyordu.

Black coats are in fashion this winter.

Siyah ceketler bu kış moda.

They hung their coats behind the door.

Onlar ceketlerini kapının arkasına astı.

Both Tom and Mary were wearing trench coats.

Hem Tom hem de Mary yağmurluk giyiyorlardı.

Try on both these coats and compare them.

Hem bu ceketleri dene hem de onları karşılaştır.

Wait here while I go get your coats.

Ben kabanlarınızı almaya giderken burada bekleyin.

Scorpions have this thin layer that coats their exoskeleton,

Akreplerin dış iskeletini kaplayan ince bir katman vardır.

Is just stashed behind too many precariously placed coats,

tehlikeli şekilde yerleştirilmiş birçok ceketin arkasında gizlenmiştir,

The new fur coats were displayed in the window.

Yeni kürk mantolar vitrinde sergilendi.

Tom and Mary were both wearing heavy winter coats.

- Tom ve Mary her ikisi de ağır kış kabanları giyiyordu.
- Hem Tom hem de Mary ağır kış kabanları giyiyorlardı.

Tom and Mary are putting on their coats and gloves.

Tom ve Mary paltolarını ve eldivenlerini giyiyorlar.

Apply two coats of the paint for a good finish.

İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.

I tried one of the coats on, but it didn't fit.

Mantolardan birini denedim ama o uymadı.

We can't go outside on a day like this without wearing coats.

Böyle bir günde ceket giymeden dışarı çıkamayız.