Examples of using "Sheep" in a sentence and their turkish translations:
İyi koyun.
- Bana bir koyun çiz.
- Bana bir koyun çizin.
- Bana bir koyun resmi çizin.
- Bana bir kuzu çiz!
Tom'un koyunu var.
Koyun meler.
Koyunlar ot yer.
Koyun bize yün verir.
Koyunlar ot yer.
- O, koyunları kırptı.
- O, koyunları kırktı.
Yaakov koyunları besledi.
Bana bir koyun çiz.
Tom koyunu besledi.
Bana bir koyun çiz...
Koyun bize yün verir.
Koyun kürkü kabarıktır.
Onlar koyunları kırptı.
Kuzular bebek koyundurlar.
Koyun ot yer.
Tom koyunları korkuttu.
Pekâlâ, koyunu yakaladık.
Tom koyunları kırpıyor.
Tom bir koyun kesiyor.
Tom koyununu satıyor.
Bizim hiç koyunumuz yok.
Tom bir koyun çiftçisi.
Çoğu yün koyundan gelir.
Koyun kırpan kimse koyunları kırptı.
Koyunları kırkıyorum.
O, koyun kırpıyor.
O, koyunu kırpıyor.
Mary, koyunu kırpıyor.
Biz koyunu kırpıyoruz.
Onlar koyunları kırpıyorlar.
Ben koyunları sayıyordum.
Bütün şu koyunlara bak.
Başlıca yetiştirilen hayvan koyundur.
O, ailenin yüz karası.
Bir koyun olmamak için, ama bir koyun almak için pazara gidin.
içi doldurulmuş oyuncak bir koyunu eline aldığında
Çocuk koyunlara göz kulak oluyor.
Onlar genellikle ilkbaharda koyunları kırparlar.
O birkaç iyi koyuna sahiptir.
Hiç koyun kırptın mı?
Hiç koyun kestin mi?
Bir koyun nasıl ses çıkarır?
Bir koyun sürüsü gördüm.
Çocuk koyunları izliyordu.
- Koyunlar ağılda.
- Koyunlar ağıldadır.
Koyun damla hastalığından ölüyor.
Koyunlar çayırda otluyor.
Dan hastalık bulaşmış tüm koyunları öldürdü.
Tom bir koyun çiftliğinde çalışıyor.
Tom'un bir sürü koyunu var.
Koyun hakkında pek bilgim yok.
Bir sürü koyunum var.
Tom'un kaç koyunu var?
Koyunlarımızdan üçü öldü.
Isınmak için koyun yakalamayı denemek istiyorsunuz demek?
Her toplulukta bir yüz karası vardır.
O, ailenin yüz karası.
Tom, ailesinin yüz karasıdır.
ve bir tarlanın mülkiyetinde hak iddia eder.
Mary nereye giderse gitsin, koyunlar onu takip eder.
Tom'un amcası çok sayıda koyun besliyor.
İki koyun bir kurt tarafından öldürüldü.
Kırsalda altı koyun vardı.
Koyunları besleme zamanıdır.
Koyun veya keçi mi bu?
O bir koyunu nasıl kırpacağını bilir.
"Bunlar kimin koyunları?" "Benim."
Ben ailenin yüz karasıyım.
Sen koyun kırpıyorsun, değil mi?
Her gün koyunlara bakarım.
Sen koyunları pazara götürdün.
Tom bir koyun çiftçisidir, değil mi?
Sami koyun gibi körü körüne takip etmemeli.
Bir adamın 11 tane koyunu varsa ve onların 9'u öldüyse geriye kaç tane koyunu kalmış olur?
Bu bir başlangıç: Keçi, koyun, sığır ve domuz.
dağ yamaçlarında birkaç koyun eğilimi,
Bir oğlan koyun sürüsünü güdüyordu.
Bir koyunu bir keçiden ayırabilir misin?
Tabiri caizse, o başıboş bir koyun.
Tom, ailesinin yüz karasıdır.
Bu sürüde kaç tane koyun var?
Ben pazardan sadece bir koyun satın aldım.
Koyunlar tarladaki otu otluyor.
Tom ailenin yüz karasıydı.
Çayırdaki koyunlar otluyor.
Ölü bir koyun ateşten korkmaz.
Çoban vadiye doğru koyunları güttü.
Yeni Zelanda, koyunların ve ineklerin bir ülkesidir.
Tim, Jones'un ailesinin yüz karası.
- Koyunumu şimdi kırpamam. Hava hala soğuk.
- Koyunumu şimdi kırkamam. Hava hala soğuk.
En son ne zaman bir koyun kestin?
Koyunlarımızı çalan kişi Tom.