Translation of "Fulfill" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Fulfill" in a sentence and their turkish translations:

Try to fulfill your duty.

Görevini yerine getirmeye çalış.

Tom didn't fulfill his obligations.

Tom yükümlülüklerini yerine getirmedi.

He didn't fulfill his obligations.

O, yükümlülüklerini yerine getirmedi.

Dan didn't fulfill his duty.

Dan görevini yerine getirmedi.

I didn't fulfill my obligations.

Sorumluluklarımı yerine getirmedim.

Between men feeling unable to fulfill

erkeklerin bu klişe erkeklik özelliklerini

They did not fulfill the conditions.

Onlar şartları yerine getirmediler.

They failed to fulfill the conditions.

Koşulları yerine getirmede başarısız oldular.

I tried to fulfill my duty.

Ben görevimi yerine getirmeye çalıştım.

I'll help you fulfill your dreams.

Hayallerini gerçekleştirmene yardım edeceğim.

And that millions of people could fulfill.

tüm iş kategorisini hayal edebilirsiniz.

It's necessary that you fulfill your plans.

Planlarını yerine getirmen gereklidir.

I can no longer fulfill my obligations.

Artık yükümlülüklerimi yerine getiremiyorum.

That we fulfill the requirements of that belief.

o inancın gereklerini yerine getirdiğimizi

My teacher encouraged me to fulfill my ambitions.

Öğretmenim emellerimi yerine getirmek için beni teşvik etti.

Many people encouraged me to fulfill my ambitions.

Birçok kişi tutkularımı gerçekleştirmem için beni teşvik etti.

Promise me that you will fulfill your promises.

Sözlerini yerine getireceğine dair bana söz ver.

He sacrificed his health to fulfill his duty.

O, görevini yerine getirmek için sağlığını feda etti.

Sami wanted to fulfill his fantasies with Layla.

Sami fantezilerini Leyla ile gerçekleştirmek istiyordu.

You are here in order to fulfill my commands.

Sen benim emirlerimi yerine getirmek için buradasın.

- You must do your duty.
- You must fulfill your duty.

Görevini yapmalısın.

He couldn't fulfill the promise he made to his father.

O, babasına verdiği sözü yerine getiremedi.

As if he did not fulfill his purpose a little, but

sanki biraz amacını yerine getirmiyor gibi ama

I only went to the party to fulfill my societal obligations.

Ben sadece benim toplumsal yükümlülüklerimi yerine getirmek için partiye gittim.

I ask you not to fulfill for me any of my requests.

İsteklerimden herhangi birini benim için yapmamanı istiyorum.

Having made an unwavering decision, he started to make plans to fulfill his dreams.

Değişmez bir karar verdikten sonra, o, hayallerini gerçekleştirmek için planlar yapmaya başladı.

"If you throw me back, I'll fulfill one of your wishes," said the goldfish.

"Beni geri bırakırsan dileklerinden birini yerine getireceğim." dedi Japon balığı.

- You must perform your duty.
- You must do your duty.
- You must fulfill your duty.

Görevini yapmalısın.

I'm craving dessert. If I don't fulfill it with something, I may eat you instead.

Tatlı krizine girdim. Bir şeylerle gidermezsem yerine seni yiyebilirim.

- You should carry out your promises.
- You should deliver on your promises.
- You should fulfill your promises.

Sözlerini yerine getirmelisin.

Mary was a reasonable woman and that made it easy for her husband to fulfill her wishes.

Mary makul bir kadındı ve o onun kocasının isteklerini yerine getirmesini kolaylaştırdı.

Those who ignore rather than fulfill their need for sleep will soon encounter serious effects on their health.

Uyku ihtiyacını gidermek yerine ihmal edenler, sonrasında ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşacaklardır.