Translation of "Dan" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Dan" in a sentence and their turkish translations:

Dan Bilzerian

Dan Bilzerian

- Something has changed in Dan.
- Something in Dan has changed.
- Something has changed about Dan.
- Something about Dan has changed.

Dan'da bir şey değişti.

I visited Dan.

Ben Dan'ı ziyaret ettim.

Don't panic, Dan.

Panik yapma, Dan.

Dan wants justice.

Dan adalet istiyor.

Dan assaulted Linda.

Dan Linda'ya saldırdı.

Dan arrived first.

Dan varan ilk kişiydi.

Dan was brokenhearted.

- Dan kalbi kırıktı.
- Dan kederliydi.

Dan kept walking.

Dan yürümeye devam etti.

Good night, Dan.

İyi geceler, Dan.

They see Dan.

Onlar Dan'ı görüyorlar.

- Dan was a ruthless killer.
- Dan was a merciless killer.
- Dan was a pitiless killer.

Dan acımasız bir katildi.

- Something has changed in Dan.
- Something in Dan has changed.

Dan'da bir şey değişti.

Dan promised Linda more.

Dan, Linda'ya daha fazla söz verdi.

Dan can't be fired.

Dan kovulamaz.

Is Dan going somewhere?

Dan bir yere gidiyor mu?

Is Dan running away?

Dan kaçıyor mu?

Dan sold Linda drugs.

Dan Linda'ya uyuşturucu sattı.

Dan closed the store.

Dan mağazayı kapattı.

Dan insulted Linda racially.

Dan, Linda'ya ırksal olarak hakaret etti.

Dan trashed his room.

Dan odasının çöpünü temizledi.

Dan shot several people.

Dan birkaç kişiyi vurdu.

Dan beat Matt bloody.

Dan, Matt'i kanlı bir biçimde dövdü.

Dan contacted Linda's sister.

Dan, Linda'nın kız kardeşiyle temas kurdu.

Dan changed Linda's life.

Dan, Linda'nın hayatını değiştirdi.

Dan will never die.

Dan asla ölmeyecek.

Dan will never quit.

Dan asla pes etmez.

Dan instantly recognized Linda.

Dan Linda'yı hemen tanıdı.

Dan photographed the body.

Dan, cesedi fotoğrafladı.

Dan repeatedly raped Linda.

Dan defalarca Linda'ya tecavüz etti.

Dan revealed heartbreaking truths.

Dan, yürek parçalayan gerçekleri ortaya çıkardı.

Dan sexually abused Linda.

Dan, Linda'ya cinsel tacizde bulundu.

Dan suffered head injuries.

Dan başından yaralandı.

Dan vacuumed his car.

Dan arabasını elektrik süpürgesiyle temizledi.

Dan videotaped Linda's apartment.

Dan, Linda'nın dairesini videoya aldı.

Dan tied Linda's hands.

Dan Linda'nın ellerini bağladı.

Dan is still missing.

Dan hala kayıp.

Dan had no alternative.

Dan'in hiç alternatifi yoktu.

Dan died of asphyxiation.

Dan oksijensiz kalmaktan öldü.

Dan corroborated Linda's story.

Dan, Linda'nın hikayesini doğruladı.

Dan approached Linda's car.

Dan Linda'nın arabasına yaklaştı.

Dan attended Oxford University.

Dan Oxford Üniversitesine devam etti.

Dan is a linguist.

Dan bir dilbilimci.

Dan and Linda reconciled.

Dan ve Linda yeniden uzlaştı.

Dan babysitted Linda's children.

Dan, Linda'nın çocuklarına baktı.

Dan roomed with Matt.

Danm Matt ile beraber yaşadı.

Dan is here forever.

Dan hep buradadır.

Even Dan was baffled.

Dan bile şaşırmıştı.

Dan is Linda's husband.

Dan, Linda'nın kocasıdır.

Dan analyzed Linda's fingerprints.

Dan, Linda'nın parmak izlerini analiz etti.

Dan attended Linda's funeral.

Dan Linda'nın cenaze törenine katıldı.

Dan fled to Mexico.

Dan, Meksika'ya kaçtı.

Dan met Linda outside.

Dan, Linda ile dışarıda bir araya geldi.

Playtime is over, Dan.

- Oyun zamanı bitti, Dan.
- Teneffüs bitti, Dan.

Dan ate the leftovers.

- Dan artan yemekleri yedi.
- Dan yemek artıklarını yedi.

Dan was very competent.

Dan çok yetkindi.

Dan couldn't find Linda.

Dan, Linda'yı bulamadı.

Dan just shot himself.

Dan az önce kendini vurdu.

Money was corrupting Dan.

Para Danı bozuyordu.

Dan heard a gunshot.

Dan bir silah sesi duydu.

What was Dan wearing?

Dan ne giyiyordu?

Did Dan have dinner?

Dan akşam yemeği yedi mi?

Dan is Linda's ex.

Dan Linda'nın eski aşkı.

Dan is no angel.

Dan bir iyilik meleği değil.

Dan injured Linda's dog.

Dan Linda'nın köpeğini yaraladı.

What's this about, Dan?

Bu ne hakkında, Dan?

Dan didn't even try.

Dan denemedi bile.

Dan didn't even smile.

Dan gülümsemedi bile.

Dan didn't even blink.

Dan göz bile kırpmadı.

Dan wasn't even hurt.

Dan zarar görmedi bile.

Dan didn't even cry.

Dan ağlamadı bile.

Dan didn't even protest.

Dan protesto etmedi bile.

Dan didn't even speak.

Dan konuşmadı bile.

Dan didn't even vote.

Dan oy kullanmadı bile.

Dan came back downstairs.

Dan aşağı kata geri geldi.

Dan cut himself shaving.

Dan tıraş olurken kendini kesti.

Dan entered the courtroom.

Dan duruşma salonuna girdi.

Dan had been sleepwalking.

Dan uykuda geziyordu.

Dan had numerous girlfriends.

Dan'in çok sayıda kız arkadaşı vardı.

Dan headed toward London.

Dan, Londra'ya doğru yöneldi.

Dan is finally here.

Dan nihayet burada.

Dan let Linda go.

Dan, Linda'nın gitmesine izin verdi.

Dan quieted the dogs.

Dan köpekleri yatıştırdı.

Dan successfully eluded police.

Dan, polisi başarıyla atlattı.

Dan understood this well.

Dan bunu iyi anladı.

Dan wants Linda back.

Dan Linda'yı geri istiyor.

Dan wasn't reacting normally.

Dan normal olarak tepki göstermiyordu.

Dan was talking trash.

Dan küfürlü konuşuyordu.

Dan was on TV.

Dan televizyondaydı.

Dan was also tortured.

Dan'a da işkence edildi.

Dan was still alive.

Dan hâlâ hayattaydı.

Dan flossed his teeth.

Dan dişlerini diş ipiyle temizledi.

My name is Dan.

Benim adım Dan.

- Dan was arrested at church.
- Dan was arrested in the church.

Dan kilisede tutuklandı.

- The police threw Dan in jail.
- Police had Dan locked down.

Polis Dan'i hapse atmıştı.

Dan bought a new computer.

Dan yeni bir bilgisayar satın aldı.