Examples of using "Dread" in a sentence and their turkish translations:
kaygı ve endişeyle takip ediyor.
Kedilerin su korkusu vardır.
Onlar sürekli sel korkusu içinde yaşarlar.
O, sonuçları öğrenmeye korkabilir.
Hayvanların ateşten niçin korktuğunu düşünüyorsunuz?
Yerdeki hayvanların, gökteki kuşların tümü sizden korkup ürkecek. Yeryüzündeki bütün canlılar, denizdeki bütün balıklar sizin yönetiminize verilmiştir.