Translation of "Detail" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Detail" in a sentence and their turkish translations:

Every detail matters.

Her detay önemli.

In quite this detail.

çocuk nesillerini takip etmiyor.

Great attention to detail

Ayrıntıya büyük miktarda dikkat edilmiş

That's a minor detail.

- Bu önemsiz bir detay.
- Teferruat.

Please explain in detail.

Lütfen ,ayrıntılı açıklayın.

Tom noticed another detail.

Tom başka bir detay fark etti.

I remember every detail.

Her ayrıntıyı hatırlıyorum.

That's a small detail.

O küçük bir ayrıntıdır.

Tom answered in detail.

Tom ayrıntılı olarak yanıtladı.

- He described the robbery in detail.
- He described the flight in detail.

O, uçuşu ayrıntılı olarak anlattı.

Describe that accident in detail.

Şu kazayı ayrıntılı olarak anlatın.

I can't go into detail.

Detaya giremem.

God is in the detail.

- Tanrı ayrıntıda gizlidir.
- Ayrıntı deyip geçme.

He explained it in detail.

O, onu ayrıntılı olarak açıkladı.

They were obsessed with detail.

Onlar ayrıntıya takıldı.

Describe the accident in detail.

Kazayı ayrıntılı olarak açıklayın.

I didn't go into detail.

Ayrıntılara girmedim.

The question was discussed in detail.

Mesele derinlemesine tartışıldı.

Mayuko explained the rules in detail.

Mayuko kuralları ayrıntılı olarak açıkladı

The plan was discussed in detail.

Plan ayrıntılı olarak tartışıldı.

He explained the matter in detail.

Konuyu detaylı olarak açıkladı.

He described the scene in detail.

O, olayı ayrıntılı olarak anlattı.

She described the scene in detail.

Olay yerini detaylı olarak tanımladı.

She explained the rules in detail.

Kuralları detaylarıyla açıkladı.

He described the circumstances in detail.

O koşulları detaylı olarak açıkladı.

He described the robbery in detail.

O, soygunu ayrıntılı olarak anlattı.

Don't leave out a single detail.

Bir tek ayrıntıyı unutmayın.

Tom described the problem in detail.

Tom sorunu ayrıntılarıyla tarif etti.

He explained his plans in detail.

Planlarını ayrıntılı olarak açıkladı.

He explained the rules in detail.

- Kuralları ayrıntılı olarak açıkladı.
- Kuralları ayrıntılı bir şekilde açıkladı.

Tom explained the matter in detail.

Tom ayrıntılı olarak konuyu açıkladı.

I explained the reason in detail.

Ben nedeni ayrıntılı olarak açıkladım.

Dan discussed each detail with Linda.

Dan her ayrıntıyı Linda ile tartıştı.

Tom explained the rules in detail.

Tom kuralları ayrıntılı olarak açıkladı.

Tom described the incident in detail.

Tom olayı detaylı olarak anlattı.

Tom has an eye for detail.

Tom ayrıntının iyisinden anlar.

Tom wanted to hear every detail.

Tom her ayrıntıyı duymak istiyordu.

Please read the instructions in detail.

Lütfen talimatları ayrıntılı olarak okuyun.

He described the accident in detail.

O, kazayı ayrıntılı olarak açıkladı.

He described the incident in detail.

O, olayı ayrıntılı olarak açıkladı.

Tom explained his plan in detail.

Tom planını ayrıntılı olarak açıkladı.

Tom reported his accident in detail.

Tom detaylı olarak kazayı bildirdi.

Tom explained the problem in detail.

Tom sorunu ayrıntılı olarak açıkladı.

Tom left out an important detail.

Tom önemli bir ayrıntıyı bıraktı.

Sami planned every detail in advance.

Sami her detayı önceden planladı.

Let's go into a little more detail

şimdi biraz daha ince ayrıntıya girelim

The radio broadcast the news in detail.

Radyo haberleri ayrıntılı olarak yayınlıyor.

Would you explain it in more detail?

Onu daha ayrıntılı olarak açıklayabilir misiniz?

The pilot described the scene in detail.

Pilot manzarayı detaylı olarak açıkladı.

Could you explain it in more detail?

Onu daha ayrıntılı açıklar mısın?

Please tell me the story in detail.

Lütfen bana hikayeyi ayrıntılı olarak anlat.

Don't put aside such an important detail.

- Böyle önemli bir ayrıntıyı kenara koymayın.
- Bu kadar önemli bir ayrıntıyı kenara koyma.

I'll explain it in detail next week.

Önümüzdeki hafta onu ayrıntılı olarak açıklayacağım.

I'll explain it in more detail later.

Onu daha sonra ayrıntılı olarak açıklayacağım.

We'll talk about this in detail later.

- Bunu daha sonra detaylı bir biçimde konuşuruz.
- Bunun ayrıntısına daha sonra gireriz.

Tom described what had happened in detail.

Tom ne olduğunu detaylı olarak anlattı.

Tom paid little attention to that detail.

Tom o ayrıntıya az dikkat etti.

This subject should be discussed in detail.

Bu konunun ayrıntılı olarak ele alınması gerekir.

There isn't time to explain in detail.

Ayrıntılı olarak açıklamak için zaman yok.

Tom described what happened in great detail.

Tom, olanları detaylı bir şekilde anlattı.

Tom went into a lot of detail.

Tom daha fazla detaya girdi.

I can't go into too much detail.

Çok fazla ayrıntıya gidemem.

Tom can explain all this in detail.

- Tom tüm bunları ayrıntılı olarak açıklayabilir.
- Tom bütün bunları ayrıntılı olarak açıklayabilir.

The aviation expert analyzed the statistics in detail.

Havacılık uzmanı, istatistikleri ayrıntılı olarak analiz etti.

He explained in detail what he had seen.

O, ne gördüğünü detaylı olarak açıkladı.

I don't have time to explain in detail.

Ayrıntılı bir biçimde açıklamak için vaktim yok.

And I would like to mention another detail.

Ve başka bir ayrıntıdan bahsetmek istiyorum.

Tom explained in detail what he had seen.

Tom gördüklerini detaylı olarak açıkladı.

Tom explained the rules to Mary in detail.

Tom Mary'ye kuralları ayrıntılı olarak açıkladı.

Tom explained in detail how to do it.

Tom onun nasıl yapılacağını ayrıntılı olarak açıkladı.

Everything was perfect, down to the smallest detail.

En ince ayrıntısına kadar her şey mükemmeldi.

Can someone explain it to me in detail?

Birisi bunu bana ayrıntılı olarak açıklayabilir mi?

Explain to me in detail how it happened.

Bunun nasıl olduğunu bana ayrıntılı olarak açıkla!

You have such a wonderful eye for detail.

Detay için böylesine harika bir gözün var.

Let's look at each step in more detail.

Her adıma daha ayrıntılı olarak bakalım.

Can you please explain that in more detail?

Lütfen onu daha ayrıntılı açıklayabilir misin?

Will you explain the last part in detail?

Son bölümü ayrıntılı olarak açıklar mısın?

Here he began to recount his misfortune in detail.

Burada o, talihsizliğini ayrıntılı olarak anlatmaya başladı.

Tom explained in detail but I don't understand it.

Tom ayrıntılı olarak açıkladı ama benim bir fikrim yoktu.

Tom explained in detail, but I didn't quite understand.

Tom ayrıntılı olarak açıkladı ama ben tamamen anlamadım.

I have no time to explain this in detail.

Bunu ayrıntılı olarak açıklayacak zamanım yok.

I will discuss the question with you in detail.

Sorunu seninle ayrıntılı olarak görüşeceğim.

He described the accident in detail to the police.

O, kazayı polise detaylı bir şekilde anlattı.

- Tom explained it in detail, but I still don't understand it.
- Tom explained it in detail, but I still don't get it.

Tom bunu detaylı olarak açıkladı ama ben hala onu anlamıyorum.

I'd like to explain this in a little more detail.

Bunu biraz daha detaylı açıklamak istiyorum.

I want to go over it again in more detail.

Daha ayrıntılı olarak bunun üzerine tekrar gitmek istiyorum.

Tom loves to talk about his travels in great detail.

Tom seyahatleri hakkında ayrıntılı olarak konuşmayı sever.

I'm going to explain all this in more detail later.

Daha sonra bunun hepsini daha ayrıntılı olarak açıklayacağım.

- Tom didn't get into details.
- Tom didn't go into detail.

Tom ayrıntıya girmedi.

Dan explained in detail how he lost all his money.

Dan bütün parasını nasıl kaybettiğini ayrıntılı olarak açıkladı.

The engineer knew every minute detail about the new model.

Mühendis yeni model hakkında her ayrıntıyı biliyordu.

Tom explained to Mary in detail how to do that.

Tom, Mary'ye bunu nasıl yapacağınıı ayrıntılı olarak açıkladı.

We need a bit more detail to be able craft stories.

Hikâye oluşturmak için biraz daha fazla detaya ihtiyacımız var.

But if you do, you might even appreciate the small detail,

Ama bilginiz varsa en küçük ayrıntıyı bile görürsünüz,