Translation of "Confusion" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Confusion" in a sentence and their turkish translations:

Tom's confusion grew.

Tom'un kafa karışıklığı büyüdü.

Their confusion is understandable.

Onların şaşkınlığı anlaşılabilirdir.

In the confusion, they scatter.

Karmaşada dağılıyorlar.

His confusion betrayed his lie.

Onun şaşkınlığı onun yalanını açığa vurdu.

Confusion arose from the accident.

Kaza yüzünden karışıklık ortaya çıktı.

She is covered in confusion.

Onun kafası tamamen karışık.

I can understand your confusion.

Şaşkınlığını anlayabiliyorum.

The confusion only got worse.

Karışıklık daha da kötüleşti.

Cultural confusion has become our enemy

Kültür karmaşası bizim düşmanımız olmuştur

There was a moment of confusion.

Bir karışıklık anı vardı.

There was shouting and confusion everywhere.

Her yerde çığlık ve kargaşa vardı.

Tom tried to hide his confusion.

Tom şaşkınlığını saklamaya çalıştı.

Mary tried to hide her confusion.

Mary şaşkınlığını saklamaya çalıştı.

The news created a lot of confusion.

Haber büyük karışıklık yarattı.

There is danger of confusion between them.

Aralarında karıştırma tehlikesi var.

He disappeared, taking advantage of the confusion.

O, karışıklıktan yararlanarak ortadan kayboldu.

- The accident threw traffic into great confusion.
- The accident caused traffic confusion.
- The accident caused traffic chaos.

Kaza, trafiği büyük bir karışıklık içine soktu.

She took advantage of his confusion to escape.

O, kaçmak için kargaşadan yararlandı.

To avoid confusion, the teams wore different colors.

Karışıklığı önlemek için, takımlar farklı renkler giydi.

There is some confusion as to who won.

Kimin kazandığına gelince bir karışıklık var.

And today, there is understandably a lot of confusion

Günümüzde mahremiyet ve önemi hakkında

Tom saw a look of confusion on Mary's face.

Tom, Mary'nin yüzünde bir şaşkınlık bakışı gördü.

My feelings of confusion were quickly replaced by fear

Kafa karışıklığım hızlıca korkuya dönüştü,

Upon reaching the milling animals, the legionaries halted in confusion.

Bu değirmen hayvanlarına ulaştıklarında lejyonerler şaşkınlıkla kalakaldılar

A power failure contributed to the confusion in the hall.

Bir elektrik kesintisi, salondaki karışıklığa katkıda bulundu.

In order to avoid confusion, the bottom is labelled too.

Karışıklığı önlemek için taban da etiketlendi.

Soult launched a flanking attack that threw the enemy into confusion.

Soult, düşmanı kafasını karıştıran bir yandan saldırı başlattı.

Example sentence no. 354618 created a lot of confusion on the Tatoeba website.

354618 no'lu örnek cümle, Tatoeba web sitesinde birçok karışıklık yarattı.

Every function should have comments describing its purpose in order to avoid confusion.

Karışıklıklardan kaçınmak için her fonksiyonun amacını açıklayan yorumları olmalı.

Only after a century and a half of confusion was the royal authority restored.

Bir buçuk asırlık bir karmaşadan sonra kraliyet otoritesi yeniden kuruldu.

When the electricity went off everyone was rushing about in a state of confusion.

Elektrik kesildiğinde herkes şaşkınlık içinde koşuşturuyordu.