Translation of "Clash" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Clash" in a sentence and their turkish translations:

- Those colors clash.
- Those colours clash.

Bu renkler uyuşmuyor.

The two meetings clash.

İki toplantı çakışıyor.

His interests clash with mine.

Onun ilgi alanları benimki ile çatışıyor.

There was another clash a few months later.

Birkaç ay sonra bir çatışma daha vardı.

Every now and then they clash over their differences.

Onlar ara sıra farkları üzerinde tartışırlar.

Our tournament continues with a clash of jaws and claws.

Çeneler ve pençelerin kapışmasıyla turnuvamız devam ediyor.

- Our interests conflict with theirs.
- Our interests clash with theirs.

Bizim çıkarlarımız onlarınki ile çatışıyor.

There was a violent clash of opinions between the two leaders.

İki lider arasında şiddetli bir fikir çatışması vardı.

This problem is the clash of the idol's and obsessive fan's egos.

Bu sorun, idollerin ve takıntılı hayran egolarının çatışmasıdır.

Hannibal's light infantry, skirmishers and Gallic heavy infantry clash with the Roman centre.

Hannibal'in hafif piyadeleri, uzak menzil birlikleri ve Galya ağır piyadeleri Roma merkezine çöküyor.

Washington's neocons believe that there is a "clash of civilizations" that they're going to win.

Washington'un yeni muhafazakarları onların kazanacakları bir "medeniyetler çatışması" olduğuna inanıyor.