Translation of "Meetings" in Turkish

0.146 sec.

Examples of using "Meetings" in a sentence and their turkish translations:

Meetings with wives, meetings

Eşleriyle birlikte gezmelere toplantılara

We've had meetings.

Toplantılarımız vardı.

I've attended meetings.

Ben toplantılara katıldım.

The two meetings clash.

İki toplantı çakışıyor.

She attends cultural meetings.

O kültürel toplantılarına katılır.

Tom often skips meetings.

Tom sık sık toplantılara gitmez.

I find meetings stressful.

Toplantıları stresli buluyorum.

He often skips meetings.

O sık sık toplantıları asar.

I'm sick of meetings.

Toplantılardan bıktım.

Many meetings were conducted.

Birçok toplantı düzenlendi.

The meetings are over.

- Toplantılar bitti.
- Toplantılar sona erdi.

Meetings are going on.

Toplantılar devam ediyor.

I attended some meetings.

Bazı toplantılara katıldım.

- You know I hate meetings.
- You know that I hate meetings.

Toplantılardan nefret ettiğimi biliyorsun.

- Tom knows I hate meetings.
- Tom knows that I hate meetings.

Tom, toplantılardan nefret ettiğimi biliyor.

This program designed for meetings

toplantı için tasarlanmış bu program

You attend all the meetings.

Tüm toplantılara katılıyorsun.

I don't cancel their meetings.

Onların toplantılarını iptal etmiyorum.

Do you remember our meetings?

Buluşmalarımızı hatırlıyor musun?

He's always late to meetings.

O her zaman toplantılara geç kalır.

Tom has lots of meetings.

Tom'un birçok toplantısı var.

What were the meetings like?

Toplantılar nasıldı?

Don't go to illegal meetings.

Yasadışı toplantılara gitmeyin.

Tom still attends those meetings.

Tom yine de o toplantılara katılıyor.

I'm never late to meetings.

Toplantılara asla geç kalmam.

The meetings were held at intervals.

Toplantılar belli aralıklarla gerçekleştirildi.

Meetings are held every other week.

Toplantılar haftada bir düzenlenir.

These meetings are infinite and fruitless.

Bu toplantılar sonsuz ve verimsizdirler.

He attends meetings off and on.

O, ara sıra toplantılara katılır.

Where do you hold your meetings?

Toplantılarını nerede yaparsın?

Tom has meetings all day today.

Tom'un bugün bütün gün toplantıları var.

Tom is always late to meetings.

Tom toplantılara hep geç kalır.

We have staff meetings on Monday.

Pazartesi günü personel toplantımız var.

I don't like early morning meetings.

Erken sabah toplantılardan hoşlanmam.

Tom is often late to meetings.

Tom genellikle toplantılara geç kalıyor.

He tends to be late for meetings.

Toplantılara geç kalmaya eğilimlidir.

Have you ever come to our meetings?

Hiç toplantılarımıza geldin mi?

Tom tends to be late for meetings.

Tom toplantılara geç kalmaya eğilimli.

All of these meetings are in English.

Bu toplantıların hepsi İngilizcedir.

These are just useless and resultless meetings.

Bunlar faydasız ve sonuçsuz toplantılardır.

All of our meetings are in French.

Görüşmelerimizin hepsi Fransızca.

Tom has meetings all day on Mondays.

Tom'un pazartesi günleri bütün gün toplantıları var.

This room will do for large meetings.

Bu oda, büyük toplantılar için yararlı olacak.

I have trouble staying awake during meetings.

Toplantılar sırasında uyanık kalma sorunum var.

Will the room be available for the meetings?

Toplantılar için oda uygun olacak mı?

All of these meetings are conducted in English.

Bu toplantıların tümü İngilizce olarak idare edilmektedir.

He makes a point of attending class meetings.

O sınıf toplantılarına katılmayı ihmal etmez.

Tom asked Mary to be attentive during meetings.

Tom Mary'den toplantılar sırasında dikkatli olmasını rica etti.

How many meetings do you have each week?

Her hafta kaç tane toplantı yaptınız?

During these meetings, a specific theme keeps coming up.

Bu toplantılar boyunca özel bir tema sürekli mevzu bahis oldu.

He knows I don't like face to face meetings.

O yüzyüze görüşmeleri sevmediğimi biliyor.

All future meetings will be held in this room.

Tüm gelecek toplantılar bu odada düzenlenecek.

Tom says he's having problems staying awake during meetings.

Tom toplantılar sırasında uyanık kalma sorunları yaşadığını söyledi.

Tom spends a lot of his time in meetings.

Tom zamanının çoğunu toplantılarda harcar.

You can never tell how long these meetings will last.

Bu toplantıların ne kadar süreceğini asla söyleyemezsin.

Tom doesn't really seem to understand how to run meetings.

Tom toplantıları yönetmekten gerçekten anlıyor gibi görünmüyor.

The problem is that Nancy doesn't go to the club meetings.

Sorun Nancy'nin kulüp toplantılarına gitmemesidir.

So I went with him to meetings, and what would happen was,

Böylece onunla görüşmelere gittim ve olan,

And the guys are holding the most important meetings in the world.

ulan iyi de adamlar dünyanın en önemli toplantılarını yapıyorlar en gizli bilgileri onlarda

This is the meeting room but there are almost no meetings held here.

Burası toplantı odası, ama orada neredeyse hiç toplantı düzenlenmiyor.

We take out of bed an elderly person who is obviously suffering, dragging him into meetings.

Acı çektiği her hâlinden belli olan yaşlı bir insanı, zorla yatağından kaldırıp toplantılara sürüklüyoruz.

Tom probably has better things to do with his time than sit in meetings all day.

Tom'un zamanıyla muhtemelen bütün gün toplantılarda oturmaktan yapacak daha iyi şeyleri vardır

Every year, the organisation organises a number of meetings of volunteers who go door-to-door to sell Frisian books.

Her yıl, örgüt Frizyen dilinde yazılmış kitapları satmak için kapıdan kapıya giden gönüllülerle ilgili çok sayıda toplantı organize eder.

I will not be able to participate in the company meetings in May as I will be traveling in Asia during that time.

O süre boyunca Asya'da seyahat ediyor olacağımdan mayıstaki şirket toplantılarına katılamayacağım.

From now on, no one shall speak any language other than Turkish at the palace, at the government, in meetings and on the street.

Bundan sonra sarayda, hükûmette, toplantılarda ve sokakta hiç kimse Türkçe dışında bir dil konuşmayacaktır.