Examples of using "Meetings" in a sentence and their turkish translations:
Eşleriyle birlikte gezmelere toplantılara
Toplantılarımız vardı.
Ben toplantılara katıldım.
İki toplantı çakışıyor.
O kültürel toplantılarına katılır.
Tom sık sık toplantılara gitmez.
Toplantıları stresli buluyorum.
O sık sık toplantıları asar.
Toplantılardan bıktım.
Birçok toplantı düzenlendi.
- Toplantılar bitti.
- Toplantılar sona erdi.
Toplantılar devam ediyor.
Bazı toplantılara katıldım.
Toplantılardan nefret ettiğimi biliyorsun.
Tom, toplantılardan nefret ettiğimi biliyor.
toplantı için tasarlanmış bu program
Tüm toplantılara katılıyorsun.
Onların toplantılarını iptal etmiyorum.
Buluşmalarımızı hatırlıyor musun?
O her zaman toplantılara geç kalır.
Tom'un birçok toplantısı var.
Toplantılar nasıldı?
Yasadışı toplantılara gitmeyin.
Tom yine de o toplantılara katılıyor.
Toplantılara asla geç kalmam.
Toplantılar belli aralıklarla gerçekleştirildi.
Toplantılar haftada bir düzenlenir.
Bu toplantılar sonsuz ve verimsizdirler.
O, ara sıra toplantılara katılır.
Toplantılarını nerede yaparsın?
Tom'un bugün bütün gün toplantıları var.
Tom toplantılara hep geç kalır.
Pazartesi günü personel toplantımız var.
Erken sabah toplantılardan hoşlanmam.
Tom genellikle toplantılara geç kalıyor.
Toplantılara geç kalmaya eğilimlidir.
Hiç toplantılarımıza geldin mi?
Tom toplantılara geç kalmaya eğilimli.
Bu toplantıların hepsi İngilizcedir.
Bunlar faydasız ve sonuçsuz toplantılardır.
Görüşmelerimizin hepsi Fransızca.
Tom'un pazartesi günleri bütün gün toplantıları var.
Bu oda, büyük toplantılar için yararlı olacak.
Toplantılar sırasında uyanık kalma sorunum var.
Toplantılar için oda uygun olacak mı?
Bu toplantıların tümü İngilizce olarak idare edilmektedir.
O sınıf toplantılarına katılmayı ihmal etmez.
Tom Mary'den toplantılar sırasında dikkatli olmasını rica etti.
Her hafta kaç tane toplantı yaptınız?
Bu toplantılar boyunca özel bir tema sürekli mevzu bahis oldu.
O yüzyüze görüşmeleri sevmediğimi biliyor.
Tüm gelecek toplantılar bu odada düzenlenecek.
Tom toplantılar sırasında uyanık kalma sorunları yaşadığını söyledi.
Tom zamanının çoğunu toplantılarda harcar.
Bu toplantıların ne kadar süreceğini asla söyleyemezsin.
Tom toplantıları yönetmekten gerçekten anlıyor gibi görünmüyor.
Sorun Nancy'nin kulüp toplantılarına gitmemesidir.
Böylece onunla görüşmelere gittim ve olan,
ulan iyi de adamlar dünyanın en önemli toplantılarını yapıyorlar en gizli bilgileri onlarda
Burası toplantı odası, ama orada neredeyse hiç toplantı düzenlenmiyor.
Acı çektiği her hâlinden belli olan yaşlı bir insanı, zorla yatağından kaldırıp toplantılara sürüklüyoruz.
Tom'un zamanıyla muhtemelen bütün gün toplantılarda oturmaktan yapacak daha iyi şeyleri vardır
Her yıl, örgüt Frizyen dilinde yazılmış kitapları satmak için kapıdan kapıya giden gönüllülerle ilgili çok sayıda toplantı organize eder.
O süre boyunca Asya'da seyahat ediyor olacağımdan mayıstaki şirket toplantılarına katılamayacağım.
Bundan sonra sarayda, hükûmette, toplantılarda ve sokakta hiç kimse Türkçe dışında bir dil konuşmayacaktır.