Translation of "Months" in Turkish

months and

Hükümet izni beklemeden

It'll take months.

Aylar alacak.

It took months.

Bu aylar sürdü.

- I am four months pregnant.
- I'm four months pregnant.

Dört aylık hamileyim.

- A year has twelve months.
- One year has twelve months.

- Bir yıl on iki aya sahiptir.
- Bir yılda on iki ay vardır.
- Bir yılın on iki ayı vardır.

- She is eight months pregnant.
- She is 8 months pregnant.

O, sekiz aylık hamile.

"You have three months.

"Üç ayınız var.

A few months ago,

Birkaç ay önce,

Give me three months.

Bana üç ay ver.

That was months ago.

O, aylarca önceydi.

- I've been here for months.
- I've already been here for months.

Aylardır buradayım.

- I thought it'd take months.
- I thought that it'd take months.

Bunun aylar alacağını düşündüm.

- She is only six months old.
- He is only six months old.

O yalnızca altı aylık.

- A year has twelve months.
- In one year there are twelve months.

Bir yılda on iki ay vardır.

- Tom killed himself three months ago.
- Tom committed suicide three months ago.

Tom üç ay önce kendini öldürdü.

- Tom is three months old now.
- Tom is now three months old.

Tom şimdi üç aylık.

- Tom stopped doing that months ago.
- Tom quit doing that months ago.

Tom aylar önce bunu yapmayı bıraktı.

Six months after the dose,

Verilen dozdan altı ay sonra,

Four years, four months later.

başarılı bir şekilde başlattık.

Over 16 months in hospital,

Hastanedeki 16 aydan sonra,

And a few months later,

Birkaç ay sonra da

months to get Government permission.

bina dikebilir.

It's only 6 months old!

Sadece 6 aylık!

We dated for three months.

- Biz üç aydır flört ediyorduk.
- Biz üç ay flört ettik.

You've got three months left.

- Kalan üç ayın var.
- Üç ayın kaldı.

You haven't worked in months.

Sen aylarca çalışmadın.

He is eighteen months old.

O on sekiz aylık.

That strike lasted three months.

Bu grev üç ay sürdü.

Tom died three months ago.

Tom, üç ay önce öldü.

Mary is two months pregnant.

- Mary iki aylık hamile.
- Marie iki aylık gebe.

She is two months old.

O iki aylık.

The investigation could take months.

Soruşturma aylar sürebilir.

The construction could take months.

İnşaat aylar sürebilir.

The evaluation could take months.

Değerlendirme aylar sürebilir.

That could take several months.

O birkaç ay sürebilir.

Tom died three months later.

Tom üç ay sonra öldü.

That was three months ago.

O üç ay önceydi.

I'll know in three months.

Üç ay içinde bileceğim.

See you in three months.

Üç ay içinde görüşürüz.

Tom disappeared three months ago.

Tom üç ay önce kayboldu.

Tom's trip lasted three months.

Tom'un gezisi üç ay sürdü.

We've been here for months.

Biz aylarca buradaydık.

I've been divorced three months.

Üç ay önce boşandım.

The voyage lasted 14 months.

Yolculuk 14 ay sürdü.

See everyone in two months.

İki ay içinde herkesi görün.

The months come and go.

Aylar gelip gidiyor.

Tom is three months old.

Tom üç aylık.

Sami could wait for months.

Sami aylarca bekleyebilirdi.

It's going to take months.

Bu aylar sürecek.

Tom stayed for three months.

Tom üç ay kaldı.

Between the ages of 6 months and 12 months, in that tiny window,

6 aydan 12 aya kadar olan kısa sürede,

- We've been dating for three months.
- We have been dating for three months.

- Üç aydır flört ediyoruz.
- Biz üç aydır flört ediyoruz.

- I should've waited another three months.
- I should have waited another three months.

Üç ay daha beklemeliydim.

- Tom should've been fired months ago.
- Tom should have been fired months ago.

Tom aylar önce kovulmalıydı.

- I have not seen him in months.
- I haven't seen him in months.

Aylardır onu görmedim.

- I should've done this months ago.
- I should have done this months ago.

Bunu aylar önce yapmalıydım.

- I studied three months in Beijing.
- I studied in Beijing for three months.

Pekin'de üç ay boyunca eğitim aldım.

- I'll stay in Australia for three months.
- I'll stay in Australia three months.

Üç ay Avustralya'da kalacağım.

months, as a matter of fact.

aylar sürdü diyebilirim.

She was found three months later.

Üç ay sonra bulundu,

I hadn't slept properly for months.

Aylardır düzgün uyumamıştım.

For months, he did almost nothing.

Aylardır, neredeyse bir şey yapmadı.

The play ran for six months.

Oyun altı ay sürdü.

Six months later we were married.

Altı ay sonra evlendik.

It hasn't rained for two months.

İki aydır yağmur yağmadı.

Right. So you had three months.

Doğru. Yani senin üç ayın vardı.

She is only six months old.

O yalnızca altı aylık.

Tom passed away three months ago.

Tom üç ay önce öldü.

I haven't seen Tom in months.

Aylardır Tom'u görmedim.

I studied three months in Beijing.

Beijing'te üç ay çalıştım.

That was over three months ago.

O üç ay önceydi.

We've been going out three months.

Biz üç aydır çıkıyoruz.

We've been planning this for months.

Aylardır bunu planlıyoruz.

We've only been together three months.

- Sadece üç ay birlikte olduk.
- Yalnızca üç ay beraber olduk.

We're getting married in three months.

Üç ay içinde evleniyoruz.

We'll be back in three months.

Üç ay içinde döneceğiz.

I've been working here three months.

Üç aydır burada çalışıyorum.

It's been predicted for 2 months.

İki aydır hesaplanmış.

Tom hasn't worked in three months.

Tom üç aydır çalışmadı.

Tom did that three months ago.

Tom bunu üç ay önce yaptı.

Tom is leaving for three months.

- Tom üç aylığına gidiyor.
- Tom üç aylığına ayrılıyor.

Tom has been sober three months.

Tom üç aydır ağırbaşlı.

I'll be ready eight months later.

Sekiz ay sonra hazır olacağım.

We're staying there for three months.

Üç ay boyunca orada kalıyoruz.

Tom moved here three months ago.

Tom üç hafta önce buraya taşındı.

I've been here for three months.

Üç aydır buradayım.

I've been sober for eight months.

Sekiz aydır ayığım.

I've been working here 13 months.

13 aydır burada çalışıyorum.

I met Tom three months ago.

Üç ay önce Tom'la karşılaştım.

Tom was executed three months ago.

Tom üç ay önce idam edildi.

I was promoted three months ago.

Üç ay önce terfi ettim.

I'll be thirty in three months.

Üç ay içinde otuz yaşında olacağım.

I wrote this three months ago.

Bunu üç ay önce yazdım.

Tom has three months to live.

Tom'un üç ay ömrü var.

It's been going on for months.

Bu aylardır sürüyor.