Translation of "Brian" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Brian" in a sentence and their turkish translations:

Brian looks blue.

Brian hüzünlü görünüyor.

Brian took some roses.

Brian bazı güller aldı.

Brian kept Kate waiting.

Brian Kate'i bekletti.

This is Brian Rock.

Bu Brian Rock.

Brian left his belongings behind.

Brian eşyalarını geride bıraktı.

Brian lives over the hill.

Brian tepenin üzerinde yaşıyor.

Brian left for New York.

Brian New York'a gitti.

Brian left the door open.

Brian kapıyı açık bıraktı.

Brian is holding Kate's hands.

Brian Kate'in ellerini tutuyor.

What would Brian Boitano do?

Brian Boitano ne yapardı?

Brian studied English for this trip.

Brian bu gezi için İngilizce çalıştı.

Brian went to school with Kate.

Brian Kate ile okula gitti.

Unfortunately, Brian met with bad weather.

Ne yazık ki, Brian kötü hava ile karşılaştı.

Brian bought a lipstick for Kate.

Brian Kate için bir ruj satın aldı.

Brian left heading for New York.

Brian, New York'a gitmek için yola çıktı.

Brian bought some lipstick for Kate.

Brian, Kate için bir ruj satın aldı.

Brian has bought Kate some lipstick.

Brian Kate için birkaç ruj satın aldı.

We've had no word from Brian yet.

Brian'dan henüz bir haber almadık.

Brian gets his mother to do his homework.

Brian ev ödevini annesine yaptırır.

Brian, do you know how to speak English?

Brian, sen İngilizcenin nasıl konuşulduğunu bilir misin?

Brian intends to strictly limit the money he uses.

Brian kullandığı parayı kesinlikle sınırlamak niyetinde.

It took Brian several hours to write a card.

Bir kart yazmak Brian'ın birkaç saatini aldı.

However, his girlfriend is selfish and hardly worries about Brian.

Ancak, onun kız arkadaşı bencil ve neredeyse Brian hakkında hiç endişelenmez.

Kate went to school with an umbrella, but Brian didn't.

Kate bir şemsiye ile okula gitti fakat Brian gitmedi.

- Brian is mad because Chris obviously does not intend to return the money.
- Brian is mad because Chris obviously doesn't intend to return the money.

Chris'in açıkça parayı getirmeye niyeti olmadığı için Brian çıldırdı.

Tom may be a great player, but Brian Boitano is even greater.

Tom büyük bir oyuncu olabilir ama Brian Boitano daha da büyüktür.

Regardless of the amount, Brian wants the correct, entire amount by next week.

Miktarı göz önünde bulundurmaksızın,Brian gelecek haftaya kadar doğru,tam miktar istiyor.

Brian regrets starting a relationship with her and wants to escape from her.

Brian onunla bir ilişki başlattığına pişman ve ondan kaçmak istiyor.