Translation of "Boss's" in Turkish

What's your boss's name?

Senin patronun adı nedir?

He is the boss's private secretary.

Patronun özel sekreteridir.

She left against her boss's wishes.

O, patronunun isteklerine karşı çıktı.

How do you like your boss's plan?

Patronun planını nasıl buluyorsun?

He breathed deeply before entering his boss's office.

Patronunun bürosuna girmeden önce derin bir biçimde nefes aldı.

What do you think about your boss's plan?

Patronunun planı hakkında ne düşünüyorsun?

Tom felt demoralised by his boss's intimidating behaviour.

Tom patronunun korkutucu davranışından morali bozulmuş hissetti.

Tom can't be fired. He's the boss's son.

Tom kovulamaz. O, patronun oğlu.

The look on my boss's face was severe.

Patronumun yüzündeki ifade sertti.

I was accused of eating the boss's lunch.

Patronun öğle yemeğini yemekle suçlandım.

He's trying to get on his boss's good side.

Patronunun gözüne girmeye çalışıyor.

He took a deep breath before entering his boss's office.

Patronunun bürosuna girmeden önce derin bir nefes aldı.

The boss's car hasn't arrived yet. Wait a moment, please!

Patronun arabası henüz gelmedi. Biraz bekle lütfen!

What you make is small potatoes compared to the boss's salary.

Ne kazandığın patronun maaşı ile karşılaştırıldığında ufak tefek şey.

We think someone, and we know very well who, used the boss's cup.

Birinin patronun fincanını kullandığını ve kim olduğunu çok iyi bildiğimizi düşünüyoruz.