Examples of using "Breathed" in a sentence and their turkish translations:
Derin derin soludu.
- Derin derin soludu.
- Derince bir nefes aldı.
Tom derin biçimde nefes aldı.
O, son nefesini aldı.
Köpek güçlükle nefes aldı.
Hiç temiz hava soludun mu?
Tom rahat bir nefes aldı.
O, soğuk havada soludu.
- Yaşlı adam son nefesini verdi.
- Yaşlı adam hayata gözlerini kapadı.
Birlikte rahat bir nefes aldık.
Patronunun bürosuna girmeden önce derin bir biçimde nefes aldı.
Büyükbabam o gece onun son nefesini verdi.
Bu, temiz havayı şimdiye kadar ilk kez soluyuşum.
- O, derin bir nefes alıp durumunu anlatmaya başladı.
- O, derin bir nefes alıp hâlini anlatmaya başladı.
Tom görüşme odasına girmeden önce sinirlerini yatıştırmak için yavaş ve derinden nefes alıp verdi.
RAB Tanrı Adem'i topraktan yarattı ve burnuna yaşam soluğunu üfledi. Böylece Adem yaşayan varlık oldu.