Examples of using "Blocking" in a sentence and their turkish translations:
- Manzaramı kapatıyorsun.
- Görüşümü engelliyorsun.
Sen benim ışığımı engelliyorsun.
Seni engellemiyorum.
O araba trafiği bloke ediyor.
Bir araba giriş kapısını kapatıyordu.
Kenara çekil. Yolu kapatıyorsun.
O ağaçlar manzaramıza engel oluyor.
Ama kibar olma gereği hissediyorlar ve bu yüzden ilerleyemiyorlardı.
Lütfen arabanızı çekin. Özel araba yolumu kapatıyorsunuz.
Nehri bloke eden baraj çok geniş.
Ordu kamyonları konvoyu yolu kapatıyordu.
Park caddesine bir ağaç düştü, trafiği tıkadı.
O ağaçlar göl manzaramızı engelliyor.
engellediği güneş ışınları nereye gidiyor o zaman?
Bu kaya duvarlar yolumuzu kapatıyor. Bu yüzden biraz dolaşacağız.
Aslında engelliyor fakat kadın yine bu sefer aynı saatte farklı bir bölgede farklı bir şekilde yine ölüyor
Güneş tutulması ya da güneşin ışığını tam engelleme, güneş lekesinin karanlık ortasıyla kaplanmış alanda yaşayanlar tarafından görülür. Yarı gölge tarafından kaplanmış dünya alanında yaşayan insanlar bir kısmi tutulma görecektir.