Examples of using "Traffic" in a sentence and their turkish translations:
Trafik ışıkları trafiği yönlendirmek için kullanılır.
Trafik ışıkları trafiği düzenlemek için kullanılır.
Trafikte sıkıştım.
Trafik yoğun değildi.
Ne ağır trafik!
Sami trafikten nefret eder.
Trafik kazaları her gün olur.
Kaza trafiği durdurdu.
Kaza, trafiği büyük bir karışıklık içine soktu.
Bir trafik kazasına karıştı.
- Dick, bir trafik kazası geçirdi.
- Dick bir trafik kazasına karıştı.
Trafik olabilir.
Trafikte sıkıştık.
Kadın polis trafiği yönetti.
Trafik durduruldu.
Trafik kötüydü.
Bugün trafik kötü.
Trafiğe bak.
Trafik sıkışıklıklarından nefret ederim.
Üzgünüm. Trafik ağırdı.
Trafik burada yoğun.
Çok trafik yoktu.
Git trafikte oyna.
Trafik hemen durdu.
- Trafik yavaş ilerliyor.
- Trafik yavaş hareket ediyor.
Trafik kazaları her gün olur.
Trafik korkunçtu.
Trafikte sıkıştım.
Trafik sıkışıklığı yok.
Trafik çok yoğundu.
- Dikkat, kapan var.
- Kapanlara dikkat edin.
Dick bir trafik kazasına karıştı.
Kaza trafik sıkışıklığına neden oldu.
Bu lanet trafik beni öldürüyor!
Trafik kurallarına uymalısın.
Trafikte yakalandım.
Kaza trafiği durdurdu.
Tom trafikte sıkışıp kalmıştı.
Orada bir trafik kazası oldu.
Biz trafikte sıkıştık.
O araba trafiği bloke ediyor.
Trafik kurallarını takip etmek önemlidir.
O bir trafik kazası geçirdi.
Onlar trafikten kaçınamaz.
Trafik durmuştu.
Sürücüler trafik gecikmelerini önceden tahmin etmeliler.
Tom trafik kazası geçirdi.
Tom trafikte sıkıştı.
Trafik ışığı çalışmıyor.
Çok fazla trafik var.
Çok trafik vardı.
Ben trafikte sıkıştım.
Trafik buralarda yoğundur.
Trafik burada çok yoğundur.
Trafik lambası yeşil.
Ben bir trafik cezası aldım.
Trafik ışığı yeşil yandı.
Ben trafiği sevmiyorum.
- Tom, trafikte sıkıştırıldı.
- Tom, trafikte sıkıştı.
- Tom, trafiğe takıldı.
Ben trafikte takıldım.
- Tom trafikte oturmaktan nefret eder.
- Tom trafikte beklemekten nefret eder.
Trafik sıkışıklığı olacak.
- Tom yola atladı.
- Tom yola fırladı.
Trafik nedeniyle geç kaldım.
- Trafikte oturmaktan nefret ediyorum.
- Trafikte beklemekten nefret ediyorum.
Trafikte sıkıştım.
Kaza trafiği durdurdu.
Bugün yoğun trafik var.
Bu yol üzerinde çok trafik yok.
O, trafik kazasında yaralandı.
Tom bir trafik kazasında yaralandı.
Trafik kurallarına uymalıyız.
Trafik ışıkları her zaman çalışır.
Trafik ışıklarının hepsi kırmızıydı.
Köprü trafiğe açık.
Sürücüler trafik kurallarına uymalıdırlar.
Şehir merkezinde trafik sıkışıklığı var.
Yol trafiğe açıktı.
Köprü trafiğe kapalıdır.
Çok fazla trafik var mıydı?
O, trafik kazasında öldü.
Onun kitabı trafik kazalarını ele alıyor.
Cadde trafikten tıkandı.
Bütün büyük şehirlerin trafik sorunu var.
Trafik kazalarında birçok insan ölür.
Trafik ışığı kırmızıya döndü.
- Ben bir trafik sıkışıklığında sıkıştım.
- Trafik sıkışıklığında sıkıştım.
- Trafik kurallarına riayet etmelisin.
- Trafik kurallarına uymalısın.
Tom muhtemelen trafikte sıkıştı.
Tom bir trafik kazasıyla karşılaştı.
Bu şehirlerin trafik kuralları aynıdır.
Trafik tamamen durdu.
Hiç trafik kazası geçirmedim.