Translation of "Trees" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Trees" in a sentence and their turkish translations:

Plant trees!

Ağaç dikin!

- Tom is planting trees.
- Tom plants trees.

Tom ağaç dikiyor.

Fir trees are often used as Christmas trees.

Köknar ağaçları genellikle Noel ağaçları olarak kullanılır.

Monkeys climb trees.

Maymunlar ağaçlara tırmanırlar.

We love trees.

Ağaçları severiz.

Trees are plants.

Ağaçlar bitkilerdir.

Trees are alive.

Ağaçlar canlıdır.

I love trees.

Ağaçları seviyorum.

He planted trees.

O, ağaçları diktiler.

She plants trees.

Ağaç diker.

- Tom likes to climb the trees.
- Tom likes to climb trees.
- Tom likes climbing trees.

Tom ağaçlara tırmanmayı seviyor.

- Don't cut down those trees.
- Don't cut those trees down.

O ağaçları kesme.

Lemons grow on lemon trees and oranges on orange trees.

Limonlar limon ağaçlarında ve portakallar portakal ağaçlarında büyürler.

100 million trees disappeared

100 milyon ağaç yok oldu

Apples grow on trees.

Elmalar ağaçlarda büyür.

Bears can climb trees.

Ayılar ağaçlara tırmanabilir.

He climbs trees easily.

O kolayca ağaçlara tırmanır.

The trees are green.

Ağaçlar yeşil.

Many trees fell down.

Birçok ağaç yıkıldı.

Squirrels love climbing trees.

Sincaplar ağaçlara tırmanmaya bayılır.

They planted apple trees.

Onlar elma ağaçları dikti.

The trees are big.

Ağaçlar büyük.

The trees are tall.

Ağaçlar uzun.

We were planting trees.

Biz ağaç dikiyorduk.

They planted these trees.

Onlar bu ağaçları diktiler.

Children like climbing trees.

Çocuklar ağaçlara tırmanmayı severler.

We treasure our trees.

- Ağaçlarımıza değer veriyoruz.
- Ağaçlarımızın üzerine titriyoruz.

Cheetahs cannot climb trees.

Çitalar ağaçlara tırmanamazlar.

Tom planted these trees.

Tom bu ağaçları dikti.

These trees are beautiful.

Bu ağaçlar güzel.

Who planted these trees?

Bu ağaçları kim dikti?

Tom planted some trees.

Tom birkaç ağaç dikti.

Tom likes climbing trees.

Tom ağaçlara tırmanmayı sever.

She is planting trees.

Ağaç dikiyor.

- Money does not grow on trees.
- Money doesn't grow on trees.

Para ağaçlarda yetişmez.

How many of the trees on your property are fruit trees?

Arazinizdeki ağaçların kaç tanesi meyve ağaçlarıdır?

- A lot of trees were cut down.
- Many trees were cut down.

Birçok ağaç kesildi.

- Peach trees typically bloom in spring.
- Peach trees typically blossom in spring.

Şeftali ağaçları genellikle ilkbaharda çiçek açar.

Silently soaring between the trees...

Gecenin tehlikelerinden kaçmak için...

We walked among the trees.

Biz ağaçların arasında yürüdük.

The girl talked to trees.

Kız ağaçlarla konuştu.

The countryside has many trees.

Kırsalda birçok ağaç vardır.

That girl loved climbing trees.

O kız ağaçlara tırmanmayı seviyordu.

Even monkeys fall from trees.

Maymunlar bile ağaçtan düşer.

Tom is pruning the trees.

Tom ağaçları buduyor.

Apple trees bloom in spring.

Elma ağaçları ilkbaharda çiçek açarlar.

I'm not planting their trees.

Onların ağaçlarını dikmiyorum.

How many trees are there?

Kaç tane ağaç var?

Apricots come from apricot trees.

Kayısılar kayısı ağaçlarından gelir.

Those trees hide the landscape.

Şu ağaçlar manzarayı örtüyor.

I'd cut down those trees.

Şu ağaçları kestim.

The trees were very scarce.

Ağaçlar çok nadirdi.

The trees are in bud.

- Ağaçlar filizleniyor.
- Ağaçlar sürgün veriyor.

Wood doesn't grow on trees.

Ahşap ağaçlarda yetişmiyor.

The forest abounds in trees.

Orman, ağaçlarla doludur.

Don't cut down those trees.

O ağaçları kesme.

The trees are already bare.

Ağaçlar zaten yapraksız.

The snow bends the trees.

Kar ağaçları büker.

Birch trees have white bark.

Huş ağaçlarının beyaz kabuğu var.

Tom likes to climb trees.

Tom ağaçlara tırmanmayı seviyor.

Tom disappeared into the trees.

Tom ağaçların içinde kayboldu.

Don't fell the young trees.

Fidanları kesmeyin.

These trees will never blossom.

Bu ağaçlar asla çiçek açmayacak.

When will the trees blossom?

Ağaçlar ne zaman çiçek açacak?

There aren't enough banana trees.

Yeterli muz ağacı yok.

Cacao trees thrive in rainforests.

Kakao ağaçları, yağmur ormanlarında yetişirler.

When were these trees planted?

Bu ağaçlar ne zaman dikildi?

Trees lose their leaves quickly.

Ağaçlar yapraklarını çabucak kaybeder.

- In autumn, leaves fall from trees.
- In the autumn, leaves fall from trees.

Sonbaharda yapraklar ağaçlardan düşer.

- Tom has no trouble climbing trees.
- Tom doesn't have any trouble climbing trees.

Tom ağaçlara tırmanmada sorun yaşamadı.

- Tell Tom that I'll prune the trees.
- Tell Tom I'll prune the trees.

Tom'a ağaçları budayacağımı söyle.

- Many trees are bare in winter.
- Many trees lose their leaves in the winter.
- Most trees lose their leaves in the winter.

Çoğu ağaç kışın yapraklarını kaybeder.

- The autumn wind roared through the trees.
- The autumn wind whooshed through the trees.

Sonbahar rüzgarları, ağaç yapraklarını hışırdatıyor.

We collected plums from plum trees

erik ağaçlarından erik toplardık

Squirrels are nimble in climbing trees.

Sincaplar ağaçlara tırmanmada çabuktur.

The trees will soon be bare.

Ağaçlar yakında yapraksız olacak.

The wind gently kissed the trees.

Rüzgar ağaçlara usulca dokundu.

Birds were singing among the trees.

Kuşlar ağaçların arasında ötüşüyorlardı.

The leaves fell from the trees.

Yapraklar ağaçlardan düştü.

The trees are beginning to bud.

Ağaçlar tomurcuklanmaya başlıyor.

In autumn, leaves fall from trees.

Sonbaharda, yapraklar ağaçlardan düşer.

I am pruning the pear trees.

Armut ağaçlarını buduyorum.

He has no trouble climbing trees.

O, ağaçlara tırmanmada zorluk çekmiyor.

The wind blew the trees over.

Rüzgar ağaçları yıktı.

The forest is full of trees.

Orman ağaçlarla dolu.

Tom is good at climbing trees.

Tom ağaçlara tırmanmada iyidir.

The trees have begun to bud.

Ağaçlar tomurcuklanmaya başladı.

Many trees are bare in winter.

- Birçok ağaç kışın çıplaktır.
- Birçok ağaç kışın yapraksızdır.

We cut trees with an axe.

Ağaçları baltayla keseriz.

Northern flying squirrels nest inside trees.

Kuzeyden gelen uçan sincaplar ağaçların içinde yuva yapar.