Examples of using "Acquire" in a sentence and their turkish translations:
Kazanmak çok zordur.
Servetini nasıl elde ettin?
- Bütün bu zenginliği nasıl elde ettin?
- Bütün bu serveti nasıl elde ettin?
Konser için iki bilet edindim.
Kültür edinmeleri için oğullarını Avrupa'ya gönderdiler.
Sen en derin, en içten inançlarını nerede edindin?
"Bu yıl kaç yeni müşteri elde etmeyi planlıyorsunuz?"
Tonlama herkesin bildiği gibi yabancı dilin kazanması zor bir parçasıdır.
Akita'daki bir kitapçıdan bu çok satılan kitabı edinebilir miyiz?
O bilgiyi nasıl elde ettin?
Geçmişte insanlar sihirli güçler kazanmak için kendilerini şeytana satarlardı. Şimdilerde bu güçleri bilimden kazanıyorlar ve kendilerini şeytanlaşmak zorunda buluyorlar.
Daha fazla güç elde etmek ve onu kalıcı hale getirmek için harekete geçti.
En kısa sürede iyi bir iş İngilizcesi bilgisi edinmeniz gerekir.
Bir kişinin kazanabileceği en değerli beceri, kendini düşünebilme yeteneğidir.
En kısa sürede iyi bir iş İngilizcesi bilgisi edinmek zorundasın.
Param olsaydı bu bilgisayara sahip olurdum.
Fakat muhafazakâr bir lider, laik bir ülkede nasıl bu kadar çok güç kazanır?
Param olsa, ben hemen bu bilgisayarı satın alırım.
Tom yeterli bir deneyime sahip olmadığı için bir iş bulamıyor fakat o bir iş bulamadığı için deneyim edinemiyor.