Examples of using "Difficult" in a sentence and their turkish translations:
- Zor.
- Zormuş.
Zor değil.
Zor bir karar.
Bu zor.
Sen geçimsizsin.
Çok zordu.
O kadar da zor değildi.
Fransızca zordur.
- Bu çok zor değil.
- Çok zor değil.
- Adamı uğraştırıyorsun.
- İşleri zorlaştırıyorsun.
O, zor değildi.
Onlar çok zor.
- Arapça zor!
- Arapça zor.
Hayat çetindir.
Bu zor olacak.
Fransızca zordur.
Bu çok zor.
Zor değildi.
Nefes almak zordu.
Karşılaştırmalar zordur.
Tom zor biridir.
Tom zor muydu?
Zor olma.
Zordu.
İtalyanca zor değildir.
Bu çok zor.
Fransızca zor mu?
Arapça zor mudur?
Her şey zordu.
Bu zor mu?
Bunun zor olduğunu biliyorum.
Bu zor olmayacak.
Affetmek zor değildir, yeniden güvenmek zordur.
O zor olmalıydı.
Bu zordu.
Bu zor değil.
Bu, Tom için zor.
Bu çok zor bir iştir.
İş bulmak zordur.
O zordu.
Bu zor bir kavram değil.
Bu onun için zor.
Bu zor bir soru değil.
Bu zor bir sorun değil.
Test oldukça zordu.
Bu olağanüstü zor bir dildir.
İngilizceyi iyi konuşmak zordur.
Zor konular onlar
İngilizce konuşmak zordur.
- O çok zordu.
- Çok zordu.
O zor olurdu.
O, zor bir meseledir.
Bu görev zordur.
Bu çok zor.
Çok zordu.
Almanca'nın telaffuzu zor mudur?
- Dil bilgisi çok zordur.
- Gramer çok zordur.
Bu zor bir dünya.
O zor olabilir.
Bu zor olabilir.
Zengin olmak zor.
Sen onu zorlaştırdın.
O fevkalade zordu.
İngilizceye hakim olmak zordur.
Her başlangıç zordur.
Fransızca telaffuz zor mu?
İngilizce öğrenmek zor değildir.
Tahliye zor olacak.
Zor olacaktır.
Bu zor oluyor.
Bu zor bir dil.
Bu çok zor değil.
Bunlar zor sorular.
Bana zor bir şey ver.
O, zor iş midir?
O zor olmamalı.
Bunu açıklamak zor.
Çok zor değildi.
Bu kelime zor.
Koşullar zordu.
O zor olacak mı?
Tom çok huysuzdu.
O gerçekten zor.
Bu zor.
O o kadar zor mu?
Bu zor olabilir.
Değişim çok zordur.
Tom'u ikna etmek zordu.
O gerçekten zor görünüyor.
Onlar zor zamanlardı.
Fransızca konuşmak zordur.
Onların dili zor mu?
Bunlar zor zamanlar.
Tom çetinleşiyor.
Açıklaması zor.
Bunun hepsi çok zor.