Translation of "Vullen" in Turkish

Aanstampen. Vullen.

Aşağı itelim. Dolduralım.

...en vullen het.

Ve de üstünü dolduracağım.

Vroege vogels vullen de stoepen.

Erkenciler kaldırımları doldurmaya başlıyor.

Zij gaan dit continent vullen...

Ve onlar bu kıtayı

De straten vullen zich met goblins... ...griezels...

Sokaklarda cinler... ...gulyabaniler...

We leggen het hier neer... ...en vullen het.

Bakın, onları böyle bırakacağız. Ve de üstünü dolduracağım.

Of proberen we eerst ons water bij te vullen?

öncelikle suyumuzu mu tazeleyeceğiz?

- Tom is vergeten zijn belastingaangifte te doen.
- Tom vergat zijn aangifte in te vullen.

Tom vergilerini dosyalamayı unuttu.

- Tom vult een fles met water.
- Tom is een fles met water aan het vullen.

Tom bir şişeyi suyla dolduruyor.

Blijven we bij ons plan van de wrakstukken? Of proberen we eerst ons water bij te vullen?

Enkaz planına mı bağlı kalacağız, öncelikle suyumuzu mu tazeleyeceğiz?