Examples of using "Leggen" in a sentence and their turkish translations:
Kuşlar yumurtlar.
Timsahlar yumurtlar mı?
Kaplumbağalar yumurtlar.
Bakın, onları böyle bırakacağız.
görüntü yakalamaya çalışmak...
Kaplumbağaların yumurtladığını bilmiyor muydun?
Tom'dan onu sana açıklamasını iste.
Kartlarınızı açmalısınız.
Mayıs'ta, tüm kuşlar yumurta bırakır.
Açıklamak çok zor.
çok basit bir dil kullanırdı.
Bakın, onları böyle bırakacağız. Ve de üstünü dolduracağım.
Bu defa o yumurta bırakacak. Etrafta daha az avcı var.
Tom'a her şeyi açıklamayı unuttum.
Şiş kebapları ızgaraya koyabilir misin?
Çıtayı yükseltmenin zamanı geldi.
böylelikle bu kısa ilham anını saklayabiliyorum.
Açıklamak için vaktim yok.
yani burada neler olduğunu gerçekten anlatmıyorlar.
Onu açıklamak için zamanım yok.
ön plana çıkarıp üstesinden gelin.
Sami Leyla'ya Kuran'daki bazı ayetleri izah etmeye çalışıyordu.
Tom Mary'ye düğümleri nasıl bağlayacağını gösterdi.
Her şeyi açıklamam sonsuza kadar sürer.
Pekâlâ, deneyelim. Hadi. Meşaleyi bırakalım.
Bu yıl Hindistan ve Etiyopya'ya giriş yapacağız.
Gölgenin ucuna... ...ufak bir taş koyup
Ayrıntılı bir biçimde açıklamak için vaktim yok.
Her şeyi açıklamak sonsuza kadar sürer.
İnsanlarla iletişim kurmakta zorlandığınızı düşünüyor musunuz?
Bunu açıklamak için de iki kelimeden bahsedelim.
Sonbaharda bazı hayvanlar kış için yiyecek biriktirirler.
Planımı açıklamak için bir fırsat istiyorum.
. Paris'te tanıştıklarında birbirlerine ısındılar; Napolyon
Kuzey Denizinde Alman savaşgemileri İngiliz deniz kenarı kentlerine karşı bir vur kaç taktiği uygulayıp
Onu sana açıklamam imkansız.
Ben çok aptalım...Kendi anlamadığım şeyleri sana açıklamaya çalışıyorum.
Bu şeylerin doğru olmasını şart koşarsan, sözleşmeyi imzalayacağım.
Bunun niçin işe yaramayacağını sana açıklamak çok fazla zamanımı alır.
Matematikçiler buna Fransızlarla müştereken sahiptir: onlara her ne söylemeye çalışıyorsan, onlar onu alır ve onu kendi tarzlarıyla çevirir ve onu tamamen farklı bir şeye çevirirler.