Examples of using "Verandering" in a sentence and their turkish translations:
Değişim değişmeyen tek şeydir.
Bir değişikliğe ihtiyacım vardı.
Bir değişime ihtiyacım var.
Diller sürekli değişime tabidir.
Tom değişimi fark etmedi.
Ülkenin bir değişime ihtiyacı var.
Gerçek değişim kişinin kafasının içindedir.
Sert ve dramatik bir değişimle karşı karşıyayız biliyoruz.
Yine de yapısal bir değişime gidebiliriz.
Programımızda bir değişiklik yapamayız.
Ama bazı hayvanlar için değişime ayak uydurmak zor.
Sonra da gen aktivitesi profillerindeki değişiklikler
Bir değişiklik için müzik dinlememiz gerektiğini önerdim.
Benlerinizin boyut ya da renginde bir değişiklik fark ettiniz mi?
Dünya'nın yağmur ormanlarında güneşin batmasıyla değişim tetiklenir.
Bir değişiklik olsun diye neden benimle akşam yemeğine çıkmıyorsun?
Donuk geceden sağ çıkan tüm hayvanlar için müjdeli bir değişimdir bu.
Ve top üreticileri için, üretimde yapılan küçük bir değişiklik, onlara çok pahalıya mal olacak.