Translation of "Land" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Land" in a sentence and their turkish translations:

Sociale geplogenheden verschillen van land tot land.

Sosyal gelenekler ülkeden ülkeye değişir.

- Jouw land is geweldig!
- Uw land is geweldig!
- Jullie land is geweldig!

Senin ülken inanılmaz!

- Dit is jouw land.
- Dit is jullie land.
- Dit is uw land.

Bu senin ülken.

- Je verraadde jouw land.
- U verraadde uw land.
- Jullie verraadden jullie land.

Sen ülkene ihanet ettin.

- Heeft jouw land kernwapens?
- Heeft jullie land kernwapens?
- Heeft uw land kernwapens?

Ülkeniz nükleer silahlara sahip mi.

Verlaat dit land.

Bu ülkeyi terk et.

Wat een land!

Ne ülke ama!

- Hij heeft zijn land verraden.
- Hij verraadde zijn land.

O, memleketine ihanet etti.

- Ik hou van jouw land.
- Ik hou van uw land.
- Ik hou van jullie land.

Senin ülkeni seviyorum.

- Uit welk land kom je?
- Uit welk land komt u?
- Uit welk land komen jullie?

- Nerelisin?
- Senin geldiğin ülke hangisi?

- Hou je van jouw land?
- Houdt u van uw land?
- Houden jullie van jullie land?

Ülkeni seviyor musun?

- Waarom haat u uw land?
- Waarom haat je jouw land?
- Waarom haten jullie jullie land?

Neden ülkenizden nefret ediyorsunuz?

- Het is een prachtig land.
- Dit is een mooi land.

- Bu güzel bir ülkedir.
- Burası güzel bir ülkedir.

- Het is een vrij land.
- Dit is een vrij land.

Burası özgür bir ülke.

Onheil in het land!

Kargaşa her yeri etkisi altına aldı,

De zeelui zagen land.

Denizciler karayı gördü.

Mensen willen land bezitten.

İnsanlar arazi sahibi olmak istiyor.

Ik verliet het land.

Ülkeden ayrıldım.

Zij verdedigden hun land.

Onlar ülkelerini savundular.

Afrika is geen land.

Afrika bir ülke değildir.

Algerije is mijn land.

Cezayir benim ülkem.

Niemand vermeldt mijn land.

Hiç kimse ülkemden söz etmiyor.

Niemand kent mijn land.

Kimse ülkemi bilmiyor.

Niemand herinnert mijn land.

Kimse ülkemi hatırlamaz.

Niemand herinnerde mijn land.

Hiç kimse benim ülkemi hatırlamadı.

Niemand steunt mijn land.

Hiç kimse ülkemi desteklemez.

Niemand steunde mijn land.

Kimse ülkemi desteklemedi.

Niemand loofde mijn land.

Hiç kimse ülkemi övmedi.

Niemand looft mijn land.

Kimse ülkemden övgüyle söz etmedi.

Niemand beledigde mijn land.

Hiç kimse ülkeme hakaret etmedi.

Niemand beledigt mijn land.

Hiç kimse ülkeme hakaret etmez.

Niemand bestudeert mijn land.

Hiç kimse ülkemi araştırmıyor.

Niemand verdedigt mijn land.

Kimse ülkemi savunmuyor.

Niemand verdedigde mijn land.

Kimse ülkemi savunmadı.

Niemand vergat mijn land.

Hiç kimse ülkemi unutmadı.

Niemand vergeet mijn land.

Hiç kimse ülkemi unutmaz.

Niemand bekritiseerde mijn land.

Ülkemi kimse eleştirmedi.

Niemand bekritiseert mijn land.

Kimse ülkemi eleştirmiyor.

Niemand haat mijn land.

Hiç kimse ülkemden nefret etmez.

Niemand haatte mijn land.

Hiç kimse benim ülkemden nefret etmedi.

Niemand vertrouwt mijn land.

Hiç kimse ülkeme güvenmez.

Niemand vertrouwde mijn land.

Hiç kimse ülkeme güvenmedi.

Hij ontvluchtte zijn land.

O, ülkesinden kaçtı.

Ze verlieten hun land.

Onlar ülkelerini terk ettiler.

Dit is ons land.

Bu bizim ülkemiz.

Wat een geweldig land!

Ne harika bir ülke!

Is Gibraltar een land?

Cebelitarık bir ülke mi?

Ik vertegenwoordigde mijn land.

Ben ülkemi temsil ettim.

Welkom in ons land!

Ülkemize hoş geldiniz!

Europa is geen land.

Avrupa bir ülke değil.

India is mijn land.

Hindistan benim ülkemdir.

Niue is een land.

Niue bir ülkedir.

Wie regeerde dit land?

Bu ülkeyi kim yönetti?

Dit land verdient beter.

Bu ülke daha iyisini hak ediyor.

Tom verraadde zijn land.

- Tom ülkesine ihanet etti.
- Tom ülkesini sattı.

Dit is mijn land.

Bu benim ülkem.

Is Siberië een land?

Sibirya bir ülke midir?

Welk land is dit?

Bu hangi ülke?

Tom verliet het land.

Tom ülkeyi terk etti.

- Italië is een heel mooi land.
- Italië is een prachtig land.

İtalya çok güzel bir ülke.

- Kan je naar mijn land komen?
- Kunt u naar mijn land komen?
- Kunnen jullie naar mijn land komen?

Benim ülkeme gelebilir misin?

- Het land heeft uw hulp nodig.
- Het land heeft jullie hulp nodig.
- Het land heeft jouw hulp nodig.

Ülkenin yardımına ihtiyacı var.

- In welk land ben je geboren?
- In welk land bent u geboren?
- In welk land zijn jullie geboren?

Hangi ülkede doğdun?

- Vertel me iets over jouw land.
- Vertel me iets over jullie land.
- Vertel me iets over uw land.

Bana ülken hakkında bir şey söyle.

- In welk land ben je geboren?
- In welk land bent u geboren?

Hangi ülkede doğdunuz?

En dat land is Cuba.

O ülkelerden biri ise Küba.

Het zou mijn land vernietigen.

Bu da ülkemi enkaza çevirir.

De koning bestuurde het land.

Kral ülkeyi yönetti.

Het is een prachtig land.

O güzel bir ülkedir.

Dat land heeft natuurlijke hulpbronnen.

O ülke doğal kaynaklara sahip.

De hertog bezit veel land.

Dük bir sürü arazi tutuyor.

Japan is een rijk land.

Japonya, zengin bir ülkedir.

Turkije is een mooi land.

Türkiye güzel bir ülkedir.

Het is een vrij land.

Bu özgür bir ülke.

Israël is een ontwikkeld land.

İsrail gelişmiş bir ülkedir.

Turkije is een ontwikkeld land.

- Türkiye gelişmiş bir ülkedir.
- Türkiye gelişmiş bir ülke.

Ik hou van mijn land.

Ülkemi seviyorum.

China is een groot land.

Çin büyük bir ülkedir.

Spanje is een Europees land.

İspanya bir Avrupa ülkesidir.

Japan is een prachtig land.

Japonya güzel bir ülkedir.

Duitsland is een koud land.

Almanya soğuk bir ülkedir.

Ze komen uit hetzelfde land.

Onlar aynı ülkeden geliyorlar.

Niemand praat over mijn land.

Hiç kimse ülkem hakkında konuşmuyor.

Niemand praatte over mijn land.

Hiç kimse ülkem hakkında konuşmadı.

Niemand heeft mijn land vermeld.

Hiç kimse ülkemden söz etmedi.

Niemand houdt van mijn land.

Kimse ülkemi sevmez.

Niemand hield van mijn land.

Hiç kimse ülkemi sevmez.

Niemand gaat naar mijn land.

Hiç kimse benim ülkeme gitmiyor.

Niemand ging naar mijn land.

Hiç kimse benim ülkeme gitmedi.

Niemand kwam naar mijn land.

Ülkeme kimse gelmedi.

Niemand werkt in mijn land.

Benim ülkemde hiç kimse çalışmıyor.

Niemand werkte in mijn land.

Ülkemde hiç kimse çalışmadı.

Niemand wilde mijn land bezoeken.

Hiç kimse ülkemi ziyaret etmek istemedi.