Translation of "Touw" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Touw" in a sentence and their turkish translations:

Touw naar beneden.

İpi sarkıtalım.

Ik heb een touw.

Bir halatım var.

Laat het touw los.

İpi bırak.

Pak het touw aan.

Halatı tutun.

Hou het touw vast.

İpi tut.

We gooien het touw eroverheen.

Pekâlâ, şu halatı geçirelim.

We hebben dit touw nodig.

Bu halata ihtiyacımız olacak.

Helm op. Touw naar beneden.

Pekâlâ, kaskımızı takalım. İpi sarkıtalım.

Hij liet het touw los.

O, ipi bıraktı.

Laat het touw niet los.

İpi bırakma.

Ik liet het touw los.

Ben ipi bıraktım

Dit touw is erg sterk.

Bu ip çok sert.

Snel dit touw pakken... ...en wegwezen.

Şu halatı hızlıca geri alıp buradan gidelim.

We gooien het touw naar beneden.

Pekâlâ, halatı çıkartalım.

Touw pakken, aan een boom binden.

Halatı çıkartıp ağaca bağlayalım.

Ik heb het touw vastgemaakt. Klaar.

Pekâlâ, halatı bağladım. Atlamaya hazırım!

...touw over de rand en abseilen.

ve sonra da kenardan aşağı ineceğim.

Ik heb slechts vijftig meter touw.

Sadece elli metre ipim var.

Ik heb een lang touw nodig.

Bana uzun bir ip gerek.

We proberen in het touw te klimmen.

Tamam, halata tırmanmayı deneyeceğiz.

Haal het touw hieromheen. Dat daar overheen.

İpi etrafına dolayacağım. Şuradan geçirelim.

...dat touw knapt. Dat is een dodenval.

kayanın halatı bir anda koparması. O zaman bu bir ölüm düşüşü olur!

En een touw rond het midden geknoopt.

sarkaçlı dolap saatine benziyor.

Maak het touw vast aan de boom.

İpi ağaca bağla.

Hij greep het touw en was gered.

- İpi tuttu ve kurtarıldı.
- İpi tuttu ve kurtuldu.

Hij sneed het touw met zijn tanden.

O, dişleriyle ipi kesti.

Gaan we abseilen met het touw, recht naar beneden? Of proberen we zonder touw naar beneden te klimmen?

Halatla dümdüz bir şekilde mi inelim, halat olmadan serbest şekilde mi aşağı inelim?

Ik gebruik mijn touw... ...om op te zitten...

Üzerine oturmak için ip... ...kullanacağım

Ik hoop dat het touw lang genoeg is.

Umarım bu halat oraya ulaşır.

En wikkelden het in touw, schapenhuid of papier

ve onu koyun derisi veya kağıdın içine sardılar,

Ik verbind een ander touw voor de veiligheid.

Güvenlik için bir ip daha bağlayacağım. Tamam.

We maken het touw vast. Maak je klaar.

Tamam, bu halatı bağlayıp hazırlanalım.

Er is geen touw aan vast te knopen.

- Aralarında ilişki kurmak olanaksız.
- Aralarında bağlantı kurmak olanaksız.
- İpe sapa gelmez.
- Bir anlam vermek mümkün değil.

Kijk, dit touw is duidelijk onderdeel van de kouderoute.

Bakın, bu halat soğuk zincir güzergâhının bir parçası olmalı.

Dat is de veiligste optie. Ik ken dit touw.

En güvenli yol bu olsa gerek. En azından bu halatı tanıyorum.

We gebruiken parachutekoord om het touw erover te krijgen.

Halatı atmaya yardımcı olması için paraşüt kordonunu da kullanacağız.

We trekken 't touw aan, kijken hoe het eruitziet.

Halatı aşağı çekelim ve nasıl göründüğüne bakalım.

We gebruiken dit touw om deze rots, dalen af...

Tamam, bu halatı bu kayaya dolayıp aşağı ineceğim

Honderden miniatuur hoveniers... ...zijn de hele nacht in touw...

Yüzlerce minik bahçıvan... ...geceleri uyumayıp...

Gaan we abseilen met 't touw, recht naar beneden?

Halatla dümdüz bir şekilde mi inelim,

Of proberen we zonder touw naar beneden te klimmen?

halat olmadan serbest şekilde mi aşağı inelim?

Ik gebruik dit touw... ...maak het vast aan deze rots...

Pekâlâ, bu halatı kullanıp şu kayaya bağlayacağım

Ik haal het touw terug... ...en dan kunnen we gaan.

ve halatı aldıktan sonra yola devam edeceğiz.

De twee kinderen trokken aan het touw tot het brak.

İki çocuk kopartıncaya kadar ipi çektiler.

Je balanceert op een touw en kruipt naar de andere kant.

Bir halat üzerinde dengenizi sağlayıp karşıya geçiyorsunuz.

Als je het touw wilt oversteken, klik dan links en oké.

Halatla karşıya geçmek istiyorsanız "Sol" ve "Tamam" tuşlarına basın.

Als je het touw wilt oversteken, druk dan links en oké.

Halatla karşıya geçmek istiyorsanız,"Sol" ve "Tamam" tuşlarına basın.

Ik hoop dat dit touw het redt met die scherpe randen.

Umarım halat sivri köşelerde sorun çıkarmaz.

De andere optie is mijn eigen touw... ...vastknopen en laten zakken.

Diğer seçenekse kendi halatımı kullanmak. Onu bağlayıp yamaçtan aşağı inebilirim.

Klem je daar aan vast. Bidden dat het touw het houdt.

Şuna bağlanalım. Dua edin de halat beni taşısın.

En dan een geultje graven... ...om het touw hieruit te laten komen.

Sonra da halatın buradan çıkması için küçük bir siper.

Ik denk dat ik genoeg touw heb... ...maar het is een risico.

Sanırım burası için yeterli halatım var ama bu bir risk.

Jij bent de baas. Laten we het touw vastmaken. Misschien hier omheen?

Yetki sizde. Hadi bu halatı bağlayalım. Belki şunun çevresine.

Het probleem is dat deze scherpe rotsen zo door het touw snijden.

Ama sorun şu ki bu keskin kayalar halatı bir bıçak gibi kesebilir.

We gebruiken dit touw, vinden iets om het aan vast te maken,

Bu halatı kullanıp onu bağlayacak bir şey bulacağız

Ik hield me stevig aan het touw vast om niet te vallen.

Düşmemek için ipe sıkıca sarıldım.

Met deze trolley en het touw... ...blijven we in de juiste richting lopen.

Bu el arabasını ve güzergâhı kullanırsak doğru yolda ilerlememizi sağlayacaklardır.

Ik moet proberen het touw over een van deze hoge takken te krijgen.

Halatı yüksekteki dalların üzerine atmayı denemeliyim.

Of we gebruiken dit touw, maken het ergens aan vast... ...en gaan abseilen.

Ya da bu halatı kullanarak bağlayacak bir şey bulup onunla aşağı inebiliriz.

Nu alleen nog het touw binnenhalen. En dan gaan we dat ding zoeken.

Tamam, şimdi halatı alalım. Sonra şu şeyin yerini belirlemeye çalışacağız.

En die kan ik gebruiken... ...om het touw te beschermen tegen de rand.

Bunu şu amaçla kullanacağım, halatı, sivri köşelerden korumak için.

Het probleem is dat ik 15 meter touw heb, en kijk hier maar eens.

Sorun şu ki sadece 15 metre ipim var ve gelip buraya bir bakın.

Het probleem is dat ik 15 meter touw heb, en kijk hier maar eens.

Sorun şu ki sadece 15 metre ipim var ve gelip buraya bir bakın.

We proberen het touw aan de andere kant in een spleet vast te krijgen.

Bu ipi karşıya atıp onu bir yarığa sıkıştırmayı deneyeceğiz.

Ik zei haar het touw niet los te laten, maar dat deed ze wel.

Ona ipi bırakmamasını söyledim ama bıraktı.

Dan ben ik niet afhankelijk van touw... ...waarvan ik niet weet hoelang het er hangt.

Ve ne zamandır orada olduğunu bilmediğim bir halatla tırmanmak zorunda kalmayacağım.

Als je het touw wilt oversteken, klik dan links. Als je wilt abseilen, klik dan rechts.

Halatla karşıya geçmek için "Sol"a, aşağı inmek için "Sağ"a tıklayın.

Als je het touw wilt oversteken, tik dan links. Als je wilt abseilen, tik dan rechts.

Halatla karşıya geçmek için "Sol"a, aşağı inmek için de "Sağ"a tıklayın.

Mijn armen zijn voor de balans. Met het touw om mijn voet zodat ik me kan opdrukken.

Kollarımı denge için kullanıyorum. Ayaklarımı da halata dolayıp kendimi yukarı itiyorum.

Dus bij abseilen op deze manier moet je iets hebben... ...dat het touw beschermt tegen de scherpe rots.

Bu tür inişlerde halatı sivri kayalıklardan koruyacak bir şey yapmak istersiniz.

Maar ik heb er nog nooit een touw mee beschermd. Dit is goed, daarom moet je altijd ondergoed moet dragen.

Ama hiç halat korumak için kullanmamıştım. Bu iyi bir şey ve bu yüzden her zaman iç çamaşırı giymelisiniz.